Klasik Müzik Konserleri

Uzun yıllardır radarımda olan İzlandalı piyano süperstarı Vikingur Olafsson, Deutsche Grammophon Mozart ve Çağdaşları (Mozart and Contemporaries) kaydıyla 2021 Limelight Dergisi Yılın Kaydı ödülüne layık görüldü. Bu yazı da beni heyecanlandıran bu haberin üzerine ortaya çıktı. 2020’de salgının göbeğinde klasik müzik konserleri iptal edildiğinde, sürpriz bir manevra ile İstanbul’a gelip 48.İstanbul Müzik Festivali çerçevesinde Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde BİFO (Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası)  ile  özel bir konser vermişti Olafsson (ve eğer aklımda yanlış kalmadıysa festivalde online olmayan tek konserdi).

Kendisinin sosyal medyadaki sıkı bir takipçisi olan bendeniz ise bu son dakika konserinden haberim olduğunda İstanbul dışında bulunuyordum ne yazık ki. Hatırlarsanız o aralar uçağa binmeye de korkuyorduk: ben de gözyaşlarımı içime akıtıp, karalar bağlayıp, müthiş koronavirüs önlemleri alınmış bu konseri online seyretmekle yetinmiştim. (Yıllar evvel yine İstanbul’da okulum Boğaziçi Üniversitesi’nde  Vikingur’un “Goldberg Variations” konserine de bilet bulamamıştım o da ayrı bir yaradır bende.) Konserde Bach çalacağını düşündüğüm Olafsson, Açık Hava’da Mozart’ın güzelim 23.nolu Piyano Konçertosu ile Bach bekleyen dinleyicileri ters köşe yaptı. Çok sevdiğim Björk’le birlikte İzlanda’nın müzik harikalarından biri olan Vikingur’un “Mozart ve Çağdaşları” başlıklı kaydına dönersek Olafsson, kendi favori Mozart sonatlarının yanısıra, Baldassare Galuppi ve Domenico Cimarosa gibi daha az bilinen bestecilerden de piyano sonatları seçmiş; hatta bunların bazılarını kendisi düzenlemiş. Albümde ağırlıklı olarak Mozart’tan majör tonlarda, diğer bestecilerden de minör tonlarda eserlere yer verilerek denge sağlanmış. 2017 Philip Glass etüdler ve 2018 Bach albümleriyle zaten kalbimin sahibi olan Vikingur’un “Mozart ve Çağdaşları” kaydından benim favorilerim kendi düzenlemesiyle Cimarosa’dan 42. nolu Re Minör Sonat ve tabii ki Mozart KV.397 Re Minör Fantezi. Vikingur ile ilgili eski tarihli bir eleştirinin yazarı, hatırladığım kadarıyla Olafsson’un notalarını gözyüzünden sessizce süzülen kar taneleri yumuşaklığında diye tarif etmişti ve ben de ah! demiştim keşke böyle bir betimlemeyi ben yapmış olsaydım çünkü Vikingur’un kristal şeffaflığı ve berraklığındaki notalarının bende çağrıştırdığı his tam olarak da bu. Vikingur’un kayıtlarında ayrıca hoşuma giden başka bir husus, sesin doğal ve sanki evinizin içindeki bir piyanodan geliyor gibi duyulması, kayıt anlamında çok fazla temizlenmemiş olması. Spotify’da 10.4 milyon dinleyici ve 65.3 milyon streame ulaşmış olan bu eşsiz piyanistin albümlerini dinleyin, dinlettirin diyorum.

Her ne kadar sürçülisan ettikse affola diyerek bu yazımı noktalarken, gerek Clubhouse Metal Oda yayınlarımda, gerekse muhtelif sosyal medya hesaplarımda defalarca söylediğim üzere burası Metal Oda: burada her an her şey olabilir, değişik alanlarda sanatın ve müziğin her türü hop diye bu sayfalarda karşınıza çıkabilir. Benim için metalden önce ve sonra hep klasik müzik vardı. O yüzden metaloda.com’da tıpkı Vikingur Olaffssonn gibi kalbime yakın duran klasik müzik icracı ve bestecilerine de ara ara yer vereceğim. Müzikle kalın…

©2021@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”