Black Sabbath‘tan Gojira‘ya hayranı olduğumuz metal müzik sanatçılarının çevreci ve vegan duruşlarına bir göz attık:

Geezer Butler: “Satın alma, sahiplen!

Geezer Butler: Black Sabbath grubunun efsane basçısı Geezer Butler, sekiz yaşından bu yana vegan. Bir gün annesinin tabağına koyduğu eti kestiğinde içinden akan kanla şok olur ve et nedir, diye sorar. İneklerin, danaların parçalanarak tabağımıza geldiğini öğrenince bir daha et yemez. Hayatı boyunca her zaman evcil hayvanları olan, kedi, köpek, kaplumbağa besleyen Geezer Butler, 2009 yılında vegan bilincin artması için hayvan hakları örgütü Peta ile işbirliği yaparak bir kamu spotuna da imza atmış. Butler’ın bir mesajı daha var: bir evcil hayvan almak istiyorsanız yapabileceğiniz en iyi şey satın almayıp sahiplenmek, çünkü barınaklar ilgi ve sevginize muhtaç hayvanlarla dolu.

(Geezer Butler köpeği ile)

Joe Duplantier: “Ben hayvanlar için vegan oldum.”

Joe Duplantier: Fransız Metal grubu Gojira, albümlerinde, şarkı sözlerinde hep çevre temalarını, hayvan haklarını işliyor. Amazon halklarının haklı mücadelesine destek veriyor. Hayvan hakları sözcüsü olarak Peta ile işbirlikleri yapıyor. Joe:  “Ben hayvanlar için vegan oldum. Bu, hayvanların hiçe sayılan hayatı ve yaşadıkları zorluklarla ilgili,” diyor. Ancak vegan olmanın bir diğer faydası da kendi sağlığınızı iyileştirmesidir: vegan olduktan sonra sahnede daha fazla enerjim oldu. Geleceğimizi zarif bir şekilde inşa edebilmek için insanların, toplumdaki ön yargı, gelenek ve alışkanlıkları sorgulama sorumluluğu olduğuna inanıyorum.Dünyada bıraktığım karbon ayak izini her gün düşünüyorum. Veganlık sadece etik bir mesele değil, aynı zamanda türümüzün hayatta kalmasıyla ilgili bir mesele. Vegan olmalısınız.”

(Aktivist kimliği ile öne çıkan Joe Duplantier)

Rob Zombie: “Vegan olmak metal bir duruştur, çünkü sisteme ve bize dikte edilenlere karşıdır.”

Rob Zombie: “Vegan olmak metal bir duruştur, çünkü sisteme ve bize dikte edilenlere karşıdır.” diyor. Metal sanatçısı Rob Zombie teenager yıllarında vejetaryen olmuş, daha sonra veganlığa geçmiş. Et ve süt endüstrilerinin kirli ve iki yüzlü endüstriler olduğuna ve insanların et ve süt tüketmeden normal bir hayat süremeyeceklerine inandırıldıklarını söylüyor: “Doğduğumuzdan itibaren ineklerin, tavukların, domuzların mutlu mesut yaşadıklarına inandırılıyoruz. Old McDonald Had a Farm, ne tatlı değil mi? Sonra bir filmde hayvanların yenmek ya da istismar edilmek için nasıl yetiştirildiğini ve bunun ne kadar vahşi ve iğrenç bir sistem olduğunu gördüm. O zaman, tamam, dedim. Benim için hayvansal gıda konusu kapanmıştır. Ayrıca bugün veganlar için çok lezzetli gıda alternatifleri mevcut, eskisi gibi değil.”

(Rob Zombie ve kazı- cr: Revolver Mag)

Cattle Decapitation hayvan sömürüsüne sesini yükseltiyor.

Cattle Decapitation: Vurucu ismiyle size aslında sanki vahşet ve satanizm temaları çağrıştırıyor gibi görünse de Cattle Decapitation grubunun vermek istediği mesaj bunun tam tersi: grubun esas derdi hayvanların istismarının ve insanlar tarafından yenmesinin karşısında durmak, çevre problemlerine seslerini yükseltmek. Hayvan deneylerine, hayvanların katline müzik ve lyricleriyle dikkatleri çekerek hayvan haklarını savunan Cattle Decapitation’ın, 2023 yılında çıkardığı Terrasite adlı albümü konu ve başlığı ile çok ilginç bir çalışmaydı: çünkü Dünyamızı enfekte ve hasta eden bir parazit olarak insanı işliyordu. Grup üyeleri kendilerini vejetaryen olarak tanımlıyorlar ve veganlığın arabanızda yaktığınız fosil yakıttan giydiklerinize bütün bir duruş olması gerektiğini söylüyorlar.

(İronik ve anlamlı albüm kapağı ile Cattle Decapitation)

Alissa White-Gluz: “Sahnede yükselttiğim sesim, sessiz hayvanlar için çıkıyor.”

Alissa White-Gluz / Arch Enemy: Müziğe başlamadan evvel de vegan olduğunu söyleyen Aliss, hayatında hiç et yememiş. Vejetaryen bir ailede büyüyen Alissa için veganlık doğal olarak gelmiş. Müziğe başladığında aklında hep hayvan hakları savunucusu olmak ses çıkaramayanların sesi olmak hedefi varmış. Aktivistliğim müzisyenliğimden önce gelir, bu benim için hayatın amacı diyen ve brutal vokaliyle bilinen Alissa, sahnede yükselttiğim sesim hayvanlar için çıkıyor, bu ağır ve tutkulu müzik benim vermek istediğim mesajla birebir örtüşüyor,  diyor.

(Metal müziğin önde gelen sanatçılarından Alissa White-Gluz)

Alissa’ya göre metal isyan ve başkaldırıdır ve veganlık bunun en üst noktasıdır çünkü hayatımızı devam ettirmek için başka canlıları sömürmemiz gerektiğinin dikte edilmesi ve normalleştirilmesine karşı duruştur.”

Alissa White-Gluz vegan bilincin arttırılmasına yönelik I Could Never Go Vegan (2024) belgeselinin de yapımcılarından biridir.

Derrick Green: “Bir toplumun hayvanlara davranış biçimi medeniyet seviyesinin göstergesidir.”

Derrick Green / Sepultura: Max Cavalera gruptan ayrıldıktan sonra Sepultura’nun vokali olan Derrick 15 yaşından bu yana vejetaryen. Küçük yaşında mezhabalarda, bu ölüm fabrikalarında olup biteni öğrendikten sonra hayatından eti çıkartmış. Vegan olmasında Diet for a New America (John Robbins) kitabı ve başka vegan metal grupları da etkili olmuş.

Derrick’e göre hayvan hakları meselesi çok önemlidir ve bir toplumun hayvanlara davranış biçimi medeniyet seviyesinin göstergesidir. Sepultura’nın “Convicted in Life” müzik videosu hayvan sömürüsünü işler.

(Derrick Green – Sepultura)

Oli Skyes “Veganlık da tıpkı metal gibi ekstrem bir ideolojidir”.

Oli Skyes / Bring Me The Horizon :16 yaşımdan bu yana vejetaryenim. Sahne aldığımız bir pubda Peta standi olan bir kız el ilanları değıtıyordu: o gün bir hayvan sever olarak hayvan yemenin yanlışlığı beni çarptı ve vejetaryen oldum.

Vejetaryenlikten veganlığa geçmek kolay olmadı: özellikle turnelerde istediğiniz yemeği bulmak zor oluyor ama giderek alıştım ve daha kolay oldu. Başka türlerin bebeklerini beslemek için ürettiği sütü yetişkin olarak ve keyif için tüketen sadece insan var. Üzerinde düşününce bunun ne kadar garip ve ne kadar yanlış olduğunun farkına varıyorsunuz.

Veganlık da tıpkı metal gibi ekstrem bir ideolojidir ve dünyanın b.ktan bir yer olduğu ve gerçeklerle yüzleşip kendimizi geliştirmemiz gerektiğinin altını çizer. Napalm Death ve Carcass gruplarının bu konuyu politik arenaya taşımaları da takdire şayan.

(Oli ve sevimli köpeği)

Earth Crisis, hayvansal gıda ve ürünlerini, hayvan deneylerini, genetik mühendisliğini, endüstriyel hayvancılığı ve insanların dünyaya verdiği ekolojik zararı sorguluyor. 

Amerikalı hardcore punk/ metalcore grubu Earth Crisis adının da işaret ettiği gibi gezegenimizin içler acısı haline dikkat çekerek lyricleriyle çözümler sunmaya çalışıyor. Hayvansal gıda ve ürünlerini, hayvan deneylerini, genetik mühendisliğini, endüstriyel hayvancılığı ve insanların dünyaya verdiği ekolojik zararı sorguluyor. Aktivizm ayağında veganizm ve hayvan hakları konularında  Earth First!, Sea Shepherd Conservation Society ve The Animal Liberation Front gibi oluşumlara destek veriyor.

Grubun vokali ve basçısı Karl Buechner, “Grubu kurduğumuzda lyriclerimizde medyanın görmezden geldiği konuları işledik: destek verdiğimiz hayvan hakları kuruluşlarının başarılarını müziğimizle insanlara duyurmaya çalıştık. Şiddet ve vahşet içeren ve hiç bir şeye yaramayan hayvan deneyleri, vahşice öldürülen balinalar, soyu tükenene kadar sömürü için katledilen filler, gergedanlar, kaplanlar tüm bunlar hayatın görmezden gelinen ve mide bulandırıcı tarafları”.

Tanya O’Callaghan “Acımasız gıda endüstrisi iyi kalpli insanların vicdanına oynuyor.”

Tanya O’Callaghan / Bruce Dickinson & The House Band of Hell

2024 yılında ülkemizde Bruce Dickinson & The House Band of Hell ile sahne alan İrlandalı Yıldız basçı  Tanya O’Callaghan, dört yaşında tabağındaki etin çok sevdiği hayvanlardan elde edildiğini öğrenip şoke olmuş. Evine yakın bir barınakta gönüllü çalışırken tanık olduğu hayvan sömürüsü, onu aktivist yapmış. “Küçük yaşımdan beri kürk karşıtı protestolara, hayvan hakları eylemlerine katıldım. Harcadığınız paranın izini sürerseniz (mesela teknolojik ürünlere) şoke olursunuz: hepimizin elinde kan var.

(Tanya O’Callaghan)

En çok da gıda sektörünün free-range (kafessiz), doğada serbest gezen ve humanely-slaughtered etiketleri beni çıldırtıyor çünkü insanlar bence doğası gereği iyidir ve bu acımasız endüstri onların vicdanına oynuyor.”

Whitesnake, Dee Snider ve Puscifer grupları ile de çalışan ve The Plant-Based Bassist adlı Instagram sayfasında sağlıklı yaşam rutinini ve nefis vegan tariflerini de paylaşan Tanya’yı seviyoruz.

Son Söz

Çevre Mühendisliği öğrencisi olduğum yıllarda çevre sorunları, kirlilik ve iklim krizi dalga geçilen, küçümsenen konulardı. Bugün iklim krizi ve çevre felaketlerinin nasıl gerçek olduğunu acı tecrübelerle deneyimliyoruz.

Bir zamanlar normal ve beyazların hakkı olarak düşünülen kölelik düzeninin, bugün insanlık utancı olarak tarihe karışıp ayıplanması gibi, hayvanların yenmesi ve istismar edilmesinin de tarihe karışacağı güzel günlere inanıyorum.

Yazımı Gojira’nın anlamlı lyricleri ile bitireyim:

“Time to open your eyes to this genocide,

“When you change yourself, you change the world.”

Vegan olmak için geç kalmış değilsiniz.

 

Güzin Paksoylu

 

©2025@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”

(Tüm fotoğraflar copyright hak sahiplerine aittir.)