endüstriyel metal

Endüstriyel metalin eşsiz grubu Rammstein ’ın 29 Nisan’da tamamı yayınlanacak olan Metal Oda ’nın gözünün nurlarından “Zeit” (Zaman) albümünden şimdiye kadar iki tekli çıktı. 10 Mart’ta çıkan “Zeit” ve 7 Nisan’da yayınlanan “Zick Zack” derhal Clubhouse Metal Oda’da dinlendi, çalındı, söylendi. Şimdi biraz kliplerine yakından bakmanın ve sözlerini didiklemenin zamanı.

AKAN ZAMAN, APOLLINAIRE, HAYYAM

Albümün bütününe damgasını vuran ve adını taşıyan zaman, ölüm ve insanın kırılganlığı temalarını, albümden çıkan bu ilk iki parçada bol bol görüyoruz. Denizde, suda başlayan klip ve fondaki piyano eşliğinde yumuşacık bir  duaya benzeyen Zeit introsunda öne çıkan simgeler hayat ve ölüm: suda sürüklenen gemi halatı bence göbek kordonunu (umbilical cord) ve bedenlerin içinde yüzdüğü su da amniyotik sıvıyı temsil ediyor. Bu fetüs göndermelerini grubun “Mutter” parçasında da başka açılardan görmüştük: yapay ortamda annesiz büyümekte olan bir ceninle ilgilidir “Mutter” ve şarkıda tasvir edilen her tarafından kablolar, borular çıkan bebek bana nedense hep Matrix’in Neo’sunun gerçek doğum ya da kurtuluşa uyandığı o sahneyi hatırlatır: insan tarlalarında suni olarak yetiştirilen Neo, ilk nefesini alırken ciğerlerinden içinde yaşadığı sıvı boşalır, vücuduna bağlı borulardan bir bir kurtularak yeni bir hayata gözlerini açar. “Zeit” videoklibindeki zaman vurgusu film karelerinin ileri ve geri oynatılmasıyla iyice öne çıkarılmış ayrıca. Hayat döngüsü ve doğduğumuz andan itibaren ölüme mahkum olduğumuz gerçeği, zamanın kumlarının durmaksızın aktığı devasa bir kum saatinin öğüttüğü hayatlarımız ve gözleri bağlı şekilde doğum yapan kadınlar ile doğuma eşlik eden erkeklerin görüntüleri klibi daha da çarpıcı hale getirilmiş.

Zaman, dur artık geçme,

Yaşarken ölüyoruz bir yandan,

Sona doğru koşar adım,

Yaratılanın anında yokolduğu bu düzen,

Zaman dur artık geçme,

O mükemmel an bile artık çok geride.

Rammstein’ın bu sözleri bana Ahmet Hamdi’nin:

Ne içindeyim zamanın

Ne de büsbütün dışında

Yekpare geniş bir anın,

Parçalanmaz akışında

Mavi, masmavi bir ışık

Ortasında yüzmekteyim.

Dizelerini çağrıştırdı.

Videoklipte tekrar eden gözleri bağlı ve gözleri kapalı figürler, duvardaki ölüm maskeleri, hepsi içinde savrulduğumuz ama aslında tam olarak da anlayamadığımız yaşamı anlatmakta:

We see but we are blind,

We cast shadows without light.

       Görüyoruz ama kör bakıyoruz,

       Işıksız gölgeler saçıyoruz.

Burada sanki Eflatun’un ünlü Mağara Alegorisi’ne göndermeler vardır: içinde yuvarlandığımız bu yaşam ve ölüm sarmalını sadece el yordamıyla algılayabiliyoruz: insanın etrafını anlamlandırmaktaki bu yolculuğunda bilim ve sanat en önemli yol göstericileridir bence; yine de insan korkunç gerçekliği ve bütün gerçekliği tamamen algılamaktan acizdir.

Tanıdık Rammstein sounduna sahip ve bende ton ve yapı olarak bol bol “Ohne Dich” çağrıştıran “Zeit”, çağlar boyu pek çok şair ve ozan tarafından ele alınan hayat ve ölüm konularını işlerken bana en çok ölüm temalı Shakespeare sonelerini (ki Türkçemize en güzel aktarımları Talat Halman tarafından yapılmıştır) hatırlattı. Shakespeare’in dediği gibi “Time is a merciless enemy, Time is death: Zaman acımasız bir düşman, Zaman ölüm…” Shakespeare’e göre zamana kafa tutmanın tek yolu bu dünyada iz bırakmaktır: bu da sadece türünü devam ettirmek ve yavru sahibi olup genlerinin devamını sağlayarak hayat döngüsünü sürekli kılmaktan geçer. Bu doğum ve zaman vurgusunu “Zeit” klibinde çok yoğun bir şekilde gözlemliyoruz.

endüstriyel metal

Fransız edebiyatında çığır açan şairlerden Guillome Apollinaire’in “Mirabeau Köprüsü” şiiri de geçen zamanı anlatır:

 “Gece gelir, saat çalar,

  Günler var ki kaldım naçar.”

şeklinde Necati Cumalı tarafından Türkçe’ye çevirilen dizelerin Fransızcası ise şöyledir: “Vienne la nuit, sonne lheure, les jours s’en vont je demeure. “- G. Apollinaire

Bir de Charles Beaudelaire’in ve Ömer Hayyam’ın hayat buysa günümüzü yaşayalım, içelim coşalım temalı şiirleri vardır tabii:  hayatla başa çıkabilmek, arkasını tam olarak göremediğimiz perdenin önünde, her gün her saat ölüme bir adım daha yaklaşarak akıp giden bu hayata dayanabilmek için sarhoş olmak şarttır:

“Sizi her an biraz daha toprağa doğru yaklaştıran zamanın ağırlığını hissetmemek için devamlı sarhoş olmak gerekir.” – Charles Baudelaire

Pour ne pas sentir l’horrible fardeau du temps qui brise vos épaules et  qui vous penche vers la terre, il faut s’enivrer sans trêve.

Şair, filozof, matematikçi ve astonom Ömer Hayyam’a bakalım bir de; dörtlüklerinden seçtiğim dizelere:

Her sabah yeni bir gün doğarken

Bir gün de eksilir ömürden

*

Geçmiş gitmiş gün üstüne ne söylesen boş

Bırak dünü hoş et gönlünü, bak bugün ne hoş.

*

Yarın yel savuracak toprağımızı

İçelim hoş geçsin üç nefeslik ömrümüz.

                             Sabahattin Eyüboğlu / Hayyam Dörtlükleri

 

ŞİP ŞAK, ZICK ZACK VE NIP TUCK

Gelelim ikinci parça Zick Zack’e. Beni çok eğlendiren bu klipte üstatlar prostetik makyajlarıyla estetik operasyonları yerden yere vuruyorlar. Tabii ki konu albümün temasıyla bütünlük içinde çünkü estetik ameliyatlarla insanlar zamanı geri sarma, yitip giden güzelliği tekrar elde etme peşinde bitmez tükenmez bir arayış içinde: Kutsal Kase’nin, Gençlik Çeşmesi’nin izinde hayatlar heba olmuş, destanlar yazılmış. Tabii bunu yaparken insanların gençlik takıntısıyla kendi kendilerinin karikatürü olmaktan başka bir şey olamadıkları çok güzel vurgulanmış.

endüstriyel metal

Daha güzel, daha sıkı,

Memeler küçük mü, bas silikonu,

Burnunu düzelttir, yağlarını aldır,

Şişirt dudaklarını şişme bot gibi,

Beynine botoks yaptır.

Tik tak, tik tak yaşlanıyorsun,

Azar azar tükeniyor zamanın.

“Zick Zack” efekti fonetik olarak kesip biçmeyi çağrıştırıyor. Ben burada size hemen “Nip Tuck” açılımı yapayım.

2003-2010 yilları arasında Türkiye’de gece saat 00:00’dan sonra 18+ ibaresiyle CNBC-e’de sansürsüz yayınlanan Nip Tuck, iç bulandıran ve çok gerçek estetik ameliyat sahneleriyle ve dizinin açılış parçası ”A Perfect Lie” ile o yıllara damgasını vurmuştu. Estetik cerrahi merkezi McNamara/Troy ile ortakları Sean ve Chrisitian’ı mercek altına alan, evliliğinde ve cinsel hayatında mutsuz ve ezik Sean McNamara ile tam bir playboy olan, cinselliğini dibine kadar yaşayan Christian Troy’un uçlardaki garip hayatları ve bütün o şok edici estetik ameliyat çılgınlığını gözümüze sokan “Nip Tuck” bendenizi de çok etkilemişti. Hele Jacqueline Bisset’li bölümler vardır (ki bu bölümlerde artık kahramanlarımız ahlak yoksunluğunun dibine vurmuşlardır) tadından yenmez. Makas şıkırtılarıyla açılan “A Perfect Lie” parçasının sözlerine bir göz atalım:

endüstriyel metal

Make me beautiful

Make me beautiful

A perfect soul,

A perfect mind,

A perfect face,

A perfect lie…

         Beni güzel yap,

         Güzel yap beni.

         Mükemmel bir ruh,

         Mükemmel bir yüz,

         Mükemmel bir vücut,

         Mükemmel bir yalan.

Ana karakterlerimizin paylaşamadığı güzelim Kimber’ın beğenmediği yerlerini kalemiyle işaretleyip ona çirkin olduğunu düşündürten Christian Troy İçin hayatta sadece para, seks ve hızlı yaşam vardır, ancak bazı nadir anlarda onun da kendi içindeki bunalımlarına ve yalnızlığına şahit oluruz. Bütün rahatsız edici sığlığının altında hayat üzerine düşünebilen biri olduğunu yer yer algılarız.

Rammstein’ın klibinde botoks ve dolgularla yüzü yamru yumru olmuş, etleri yüzünden akmış Lindemann tiplemesi ve karikatürize edilmiş, plastip kıvamındaki grup elemanları benim çok hoşuma gitti. Sahi, her yerde rastladığımız aynı ördek dudaklı, aynı elmacık kemikli ve burunlu, kaşlarının kavisi neredeyse saç dibine kadar çıkmış ve kendisini bu şekilde güzel zanneden tektip kadınlardan siz de sıkılmadınız mı? Tabii sadece kadınlar değil erkekler de estetik cerrahi rüzgarına kapılanlardan: her gördüğümde botokslu kaşları ve yüzüne yapışmış suni ifadesiyle tüylerimi diken diken eden medyatik uluslararası star doktoru da unutmadan…

endüstriyel metal

 

Müzikle ilgili şimdilik ekleyeceğim fazlaca bir şey yok: Rammstein’ı seviyorsanız ve benim gibi sıkı bir hayranıysanız zaten gerek Zeit gerekse Zick Zack müzikal ve melodik anlamda size tanıdık gelip tatmin edecektir. Bu yazıyı okurken “Poetry by Lindemann” konulu Metal Oda yazısına da göz atmayı ve Till’in şok edici şiirleriyle tanışmayı da ihmal etmeyin.https://metaloda.com/poetry-by-lindemann/ 29 Nisan’da Zeit albümünün tamamını dinleyip bir fikir sahibi olmadan önce bu yeni parçaları ve Nip Tuck dizisinin açılış müziğini de sayfanın altındaki Spotify listesinden dinlemeyi unutmayın!

 

Tüm çeviriler Metal Oda’ya aittir.

©2021@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”