Heavy metal müziğin ülkemizde yaşayan efsanesi Pentagram 22 Kasım Cuma günü Bursa Jolly Joker sahnesini yıkıp geçti.

38 senedir devam eden müzik kariyerleri boyunca birçok ilke imza atarak ülke ve dünya çapında büyük başarılara ulaşmış ve metal kültürünü büyük bir özenle  toplumumuza sevdirmeyi başarmış yerli grup Pentagram ile önceki gün dinlediğimiz söyleşinin ardından gerçekleşen konserleriyle birlikte gözlerimizi sahneden alamadığımız, yer yer gözlerimizin dolduğu ve gülümsemelerin bir an bile yüzlerden eksik olmadığı birkaç saat geçirip kaliteli müziğe olan hasretimizi gidermiş olduk.

Konser başlıyor!

Tam kadro ile geldikleri konser saat 22.00 civarlarında büyük bir heyecan ile başladı. Başlangıçta sahneye Cenk Ünnü, Hakan Utangaç, Demir Demirkan, Tarkan Gözübüyük ve Metin Türkcan çıkarak, adeta sahneyi ele geçirip oldukça güçlü bir giriş yaptılar.

Grup içi senkronizasyonlarından ışıklandırmalara, ses sisteminden setliste kadar her şeyin özenle hazırlandığı bu konser dört senedir Bursa içerisindeki her Pentagram konserine gitmiş olmama rağmen gecenin sonunda bende her zamankinden daha büyük bir etki bıraktı.

“Kam” ile yaptıkları girişin ardından vokalde her konser hem kişiliğine hem de tarzına hayran kaldığım Hakan Utangaç aldı yerini. (Eğer onun yaşlarında bir erkek olsaydım kesinlikle giyim kuşam konusundaki fikir ikonum olurdu.)

Hakan Utangaç vokaldeyken Pentagram muazzam bir thrash grubuna dönüşüyor bence. En küçüğünü ben ve arkadaşlarımın oluşturduğu üç nesil de her bir şarkıya aynı heves ile eşlik ediyor. Kendileriyle birlikte her kuşaktan insana hitap edebilmek zor iş. Pentagram da bunu çok uzun bir süredir layıkıyla yapıyor. Bugün onların şarkılarını benim büyüklerim, ben ve benim küçük kardeşim bile aynı coşkuyla dinliyoruz.

(Hakan Utangaç – Pentagram – cr Aykut Özen)

Hakan Utangaç, mikrofonun başında olduğu şarkılar ile heyecanları arttırdıktan sonra “Bu Alemi Gören Sensin”in de söylenmesiyle birlikte gitara geçip, mikrofonu Ogün Sanlısoy’a bıraktı. Ogün Sanlısoy’un sahnede olduğu anlarda “Trail Blazer” ağırlıklı bir akış oldu. Demir Demirkan’ın da, albümün kaydında yer almış gitarist olarak bu konserde olması, “Trail Blazer” faslını daha da zenginleştirdi.

Ogün Sanlısoy’a gelirsek, hem vokaliyle hem de sahne hakimiyeti ile kendisini çok başarılı bulduğum birisidir. Mimikleri ve sahne içerisindeki hareketleri yalnızca şarkıya eşlik etmemizi değil, şarkıyı yaşamamızı da sağlıyor. Bunu her konser bir kez daha hissediyorum.

Güçlü Setlist

Örnekle,” Maymunlar Gezegeni”  ile içimizdeki vahşi yan açığa çıkarken, hemen ardından büyük bir melankoli haline geçebiliyoruz ve tüm üyeler, adeta telepati yaparcasına aktarabiliyor bize tüm hislerini. Özellikle sıra bütün Pentagram dinleyicileri için çok ayrı bir yere sahip olan “Fly Forever”a geldiğinde göz yaşlarımı tutamadım. Adeta bütün atmosfer değişti ve yüzlerce kişi ortak bir his, ortak bir amaçla sahneye odaklandı. Gerek yazılma amacı, gerek sözleriyle her dinlediğimde beni duygusal bir boşluğa düşürürken bir de üzerine böylesine güçlü bir performans ile canlı dinlemek kesinlikle aklıma kazınacak bir andı.

(Pentagram Bursa konserinden – foto: Aykut Özen)

Ogün Sanlısoy’un mikrofon başında olduğu son şarkı olan “Şeytan Bunun Neresinde” ile Hakan Utangaç’ın taktığı şeytan maskesi ayrı bir mizah kattı duruma. Son nakaratı yüzlerce seyircinin eşliğine bırakan Ogün Sanlısoy, mikrofondan ayrılıp yerini kadifemsi sesi ve yüksek noktaları ile ön plana çıkan Gökalp Ergen’e devretti. Gökalp Ergen sahneye adımını atar atmaz gözüm adeta savaş kılıcı gibi kullandığı mikrofonunu arar. ( Ve hiçbir zaman eksik olmaz.) Gökalp Ergen sahnedeyken haliyle MMXII albümününden parçalar çalındı çoğunlukla.

(Şeytan Bunun Neresinde – Pentagram  foto: Aykut Özen)

“Geçmişin Yükü”, “Doğmadan Önce” benim her zaman en sevdiklerimden olmuştur. Asla onun çıktığı notalara çıkamayan biz, detone olan seslerimiz ile büyük bir coşkuyla eşlik ediyorduk kendisine. Doğmadan Önce’nin girişiyle, Wasteland’ın solosuyla ve Geçmişin Yükü’ndeki grup dinleyici bütünleşmesiyle birlikte harika bir performansın ardından Gökalp Ergen, sahneyi çok sevdiğimiz bir diğer solist olan Murat İlkan’a devretti. Konser alanının etrafında erken saatte bulunduğumuzdan dolayı tesadüfen soundcheck’lerine denk gelmiştik.

Arkadaşlarımdan biri bu sırada Murat İlkan’ı duyduğunu düşünmesi üzerine “Murat İlkan mı bu duyduğum!” diye bağırmıştı.

Murat İlkan sahnedeyken yaşanan bir diğer güzel olay da çok yetenekli eşi Alper Devrim İlkan’ın da bas gitarı ile sahneye dahil olması oldu.

İleride bas gitar çalma hayali olan birisi olarak hem Tarkan Gözübüyük’ü hem de Alper Devrim İlkan’ı aynı sahnede izlemek çok büyük bir şanstı. Anlayacağınız üzere, mükemmel bir kadro ile sarstılar Bursa’yı. Yalnızca sahne üzerinde değil, konser alanının her yerinde çok değerli isimler vardı.

(Pentagram Bursa konserinden 22 Kasım 2024)

Konseri dinlerken hemen yakınımda çok sevdiğim, değerli oyuncu Janset Paçal’dan gözlerimi alamadım. Herkesten çok eğleniyordu kendisi.

Konser sonunda kendisiyle tanışma fırsatı bulduğumda da enerjisi karşısında büyülendim. (Bana uzattığı penayı anı kutumda sakladığımı da not düşüyorum. )

Murat İlkan sahnedeyken “Anatolia” ve “Bir” albümlerinden parçalar çalındı. “Çok büyük adam Murat İlkan” dedirtti bize performansı.

Final

Konserin son kısmında Ogün Sanlısoy ve Gökalp Ergen de tekrar sahneye geldi. Setlistlerinde seyircilerin bir hayli içselleştirmiş olduğunu gördüğüm “Sur” da vardı. Ve Pentagram’ın demirbaşları, tüm albümlerinin temelinde olduğu gibi sahnede yine Cenk Ünnü ve Tarkan Gözübüyük’ün olması dinleyiciye güven veriyor çünkü onlarla birlikte her koşulda iyi bir konser deneyimleyeceğimizi biliyorum.

Metin Türkcan ile Demir Demirkan’ın da aynı sahne üzerinde olması konseri zenginleştirmeye devam ederken Ozan Tügen de klavyesiyle bu konsere renk katan isimlerden oldu. Ayrıca değinmeden edemeyeceğim bir konu ise, grubun yetenekli fotoğrafçısı Levan Uzbay’ın konser boyunca yakaladığı güzel kareleri ekranda seyirciyle buluşturması. Daha önce hiçbir konserde böyle bir durumla karşılaşmamıştım ve inanılmaz hoşuma gitti.

(Demir Demirkan – Pentagram foto: Aykut Özen)

Herkes bir yandan konseri izleyip bir yandan ekranda kendisi görüyor olmanın mutluluğunu yaşadı. Aynı zamanda Pentagram’ın ışık ve görüntü ekibine de teşekkür etmek lazım. Dinlediğimiz müziği ve izlediğimiz performansı harika bir seviyeye çıkardılar.

Konserin sonlarına doğru yeniden gözlerimin dolduğunu hissettim. Bir konserin başı kadar, bitişi de önemlidir bence.

Pentagram, konserin finalini, seyircinin de müthiş katılımıyla, klasikleşmiş parçaları “Gündüz Gece” ve “Bir” ile yaparken, müzik devlerinin, namıdiğer babaların konserin bitişinde sahneden hemen ayrılmayıp büyük bir sabırla pena, baget dağıtması ve hepsinin omuz omuza gelerek artık imzalaşmış selamlarını vermesiyle birlikte insan gecenin sonunda “vay be!” diyor.

Ve son olarak, Pentagram gibi bir grubu incelerken hem bir bütünü, hem de her bir üyeyi ayrı ayrı incelemek gerekiyor fikrimce.

Cenk Ünnü’nün davulu kendinden geçercesine, kontrollü ve bir o kadar coşkulu kullanması, Demir Demirkan’ın hissiyatı yüksek soloları, Tarkan Gözübüyük’ün bas gitarı havada dahi çalabilecek kadar özgür hareketleri, sahnenin sağ ve sol yanlarında bulunan Hakan Utangaç ile Metin Türkcan’ın iki yanda da dikkatleri üzerlerine toplayarak hakimiyeti sağlaması, farklı vokal teknikleri ile her bir duyguyu farklı şekilde harmanlayıp bize aktaran Murat İlkan, Gökalp Ergen ve Ogün Sanlısoy…

Her birinin inanılmaz yetenekleri bir yana, sanatları ile bu denli bütünleşmiş kişiler günümüzde sayılı ve onlar kesinlikle bu sayılı insanlardanlar.

Bu zamanda kendileri ile tanışma, canlı izleme fırsatı bulduğum için çok şanslı hissediyorum.

Buradan sizlere çokça sevgiler ve bolca teşekkürler.

Umarım ki Bursa’da daha sık görürüz sizleri.

Sağlıcakla.

(Pentagram Ahalisi – foto: Aykut Özen)

©2024@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”