5 Temmuz 2025’te Birmingham Villa Park stadyumunda metalseverler bir devrin sonuna tanıklık etti. Heavy metal efsanesi Black Sabbath’ın Back to the Beginning veda konserinde Metallica’dan Guns N’Roses, Slayer ve Gojira’ya metal müziğin süperstarları Black Sabbath’ın son konseri için bir araya geldi. Ve sonra, konserde kimsenin beklemediği, öngöremediği bir şey oldu: Yungblud Black Sabbath’ın “Changes” parçasını yorumladı ve dünya bir anlığına durdu.

Read more

Kan, ter, metal, Gojira / Özgür Polat

Afrika’dan sıcaklar gelirken,  Fransız metal grubumuz GOJIRA da Atina üzerinden 21 Temmuz itibariyle İstanbul’a ulaştı. Kasım ayında aldığım bilete aylar geçtikçe tekrar tekrar bakıyor, bugünü iple çekiyordum. Mario’nun Zuhal’deki imza gününe göre uçak biletimi almış olmayı çok isterdim; fakat program son anda açıklandığı için onu kaçırdım.

Read more

İstanbul’un Ormanında Metal Ayini
İstanbul’un kuzeyinde, yeşilin karanlıkla bir araya geldiği Life Park’ta, 4–5–6 Temmuz tarihlerinde, metal müzik evreni Headbangers’ Weekend ile bir kez daha kendi tapınağını kurdu. Üç gün boyunca doğanın kalbine kazınan riff’ler, sahne ışıklarıyla renklenen geceler ve binlerce insanın hep bir ağızdan söylediği karanlık ilahiler…

Read more

1990’dan beri her yıl düzenlenen Wacken Open Air, dünyanın en büyük ve en efsanevi metal müzik festivallerinden biri olarak anılıyor. Festival, Kuzey Almanya’nın Schleswig-Holstein eyaletinde, Hamburg’un kuzeyinde bulunan şirin Wacken köyünde gerçekleşiyor. Doğanın kalbinde, tarlaların ortasında kurulan bu açık hava metal cenneti, her yıl binlerce metal tutkunu tarafından ziyaret ediliyor. Öyle ki, ziyaretçilere artık “metal hacısı” gözüyle bakılıyor!

Read more

Black Sabbath şeytan müziği mi yapıyor? Black Sabbath gençleri satanizme mi yönlendiriyor?

Hayır, tek yaptıkları şey, ne olursa olsun efsanevi bir şekilde konser vermek!

Read more

Bir müzik projesi, zamanla nasıl büyür, değişir ve hâlâ özünü koruyabilir? Alan Parsons Live Project’in 11 Haziran 2025’te Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda sahnelediği konser, bu soruya verilmiş hem teknik hem de duygusal bir cevaptı.

Read more

Guns N’Roses Efsanesinin Başı

Türkiye’de Heavy Metal ’in ve Hard Rock ’ın görünür olduğu, ana akım olmaya en fazla yaklaştığı çok güzel bir dönem vardı. 1980’lerin ortasından özellikle 1990’lardan itibaren müzik ve medya endüstrileri sayıları artan metalheadlerin taleplerine karşılık veriyordu. Rock Kazanı gibi sırf Heavy Metal’i ve Hard Rock’ı ele alan dergiler sayesinde grupların hiç yayımlanmayan fotoğraflarına, röportajlarına ve gruplara ilişkin haberlere kolaylıkla ulaşılabiliyordu.

Read more

Bitti” dediler, “Artık eski performansları yok” dediler… Ama Guns N’ Roses 2 Haziran 2025 gecesi, Beşiktaş Tüpraş Stadyumu’nda sahneye çıkarak tüm önyargıları yerle bir etti. Üç saatlik kesintisiz performansla Türkiye’deki hayranlarıyla buluşan grup, rock tarihine geçen unutulmaz bir geceye imza attı.

Read more

Accept dinlemeye çocuk yaşta başladım. Kasetlerin, dergilerin, afişlerin biriktirildiği zamanlardı. Udo Dirkschneider’ın sesi, bir süre sonra tanıdık bir yüz gibi. Bu yüzden Udo’yu sahnede her görüşüm, sadece bir konser izlemek değil, Ankara sokaklarında futbol maçı yapmak gibi.

11 Nisan Cuma akşamı İstanbul’da IF Performance Hall Beşiktaş’ta yaşananlar bu açıdan zaman makinesi gibiydi. Accept’in efsanevi albümü Balls to the Wall’un kırkıncı yılını kutlayan bu özel turnede, kadroda çok önemli bir isim daha vardı. Grubun orijinal bas gitaristi Peter Baltes da Udo’nun yanındaydı. Ve bu tek detay bile konseri sadece özel değil, tarihi kılıyordu.

Read more

Yerde ayaklarımı uzatmış, sırtımı kanepenin ayaklarına yaslamış oturuyorum. Sağımda içi ağzına kadar dolu küllük, kenarından sarkan, sönmeye yüz tutmuş bir sigara. Solumda neredeyse bitmiş büyük bir şişe rakı (Bardak yok..) Önümdeki “Tv” ekranında “Loop”a alınmış, sürekli dönen “Lethargic Dialogue” klibi. Bir rakıya, bir sigaraya, arada bir de ekrana bakıyorum. Videonun başında elde dönen çakmak gibi başım dönüyor. Depresif düşünceler, bitik bir karaciğer, antidepresanlar, anksiyeteler, ilaçlar, mahvolmuş bir hayat, “Psychonaut 4”… 2015’te keşfettiğim “P4” (böyle deyince aklıma bir “DSBM” grubundan ziyade evdeki “Play Station 4 Pro” geliyor ama kısaltma işte.) “Youtube”da gördüğüm günden beri dinlemeye asla ara vermediğim bir “DSBM” grubu. “P4” Yukarıda anlattığım hikaye ve binlercesi gibi bir çok zor anımda bana arkadaşlık etti. Konsere geçmeden önce nedir bu “DSBM” sadece biraz sert müzikle harmanlanmış, üzgün ergen intihar girişimlerimi, yoksa fazlası mı? Biraz bunlara bakalım.

Read more