Instagram Metal Oda sayfasında paylaştığımız iki müthiş metal müzik anısını takipçilerimizden gelen harika hatıralar ve yorumlar ile sizler için derledik. Galiba metal müzik severler olarak hepimizin benzer anıları var.
AHMET’İN TATİL ANISI – MANOWAR İLE TANIŞMA
Adı: Ahmet Saraçoğlu Numarası: 776 Sinif1:2-B 13Aralık.1988
Konu: Tatildeki ilginç bir anınızı anlatınız:
Tatilin ilk günü babamın işi olduğu için evde kaldık ama o yüzden ikinci günü arabamızla yola çıktık yani cumartesi günü. Dedemlere varınca denize girdim ama Burak’ın kolluğunu bulamadılar o giremedi. Burak yazlıktaki en iyi arkadaşım. Denizden sonra evimize gittik.
Orada dayım, bana müzik dinletti ama çok değişik müzikti. Okulda söylediğimiz sarkilar ve Daha Dün Annemizin gibi değildi. Dayım doktor. Adı Erkan. Dayımın dinlettiği kasetteki şarkıcı hep bağırıyordu ama çok güzeldi. Daha önce hiç öyle şarkıcı duymamıştım. Sesi inceydi. Benim sesim de ince ama ben onun gibi bağıramam, öksürürüm. Kasetin adı Manavar dı. Aslında başka bir şeydi ama tam hatırlayamadım öğretmenim. Müzikler daha önce söylediğimiz sarkilar gibi değildi ama anlatmayı bilmediğim şekilde çok güzeldi. Doktor Dayım o müziklere metal dendiğini söyledi ama kalemkutumdaki metal gibi değilmiş, müzik olan metalmiş. Ben o kasedi çok sevdim hep dinlemek is- tedim. Dayım da bana hediye verdi artık evimiz de de dinleyebiliyorum ama babam sesini kisiyor Tatildek en ilging anim buydu. Monovar en sevdiğim kaset. Ben ta büyüyünceye kadar hep Manovar dinleyeceğim. Sanırım 5. sınıfa geçince bile dinlerim. Bence muzik çok önemli. Daha çocuğum ama şimdiden çok sevdim. İleride daha çok seveceğini sanıyorum. Dayıma teşekkür ederim and hey hey heylenkiden önceki şarkıyı dinlememe izin vermedi. Başında bir kadın ağlıyormuş.
(Ahmet’in Kompozisyonu)
Ahmet’in bu harika kompozisyonuna gelen nefis yorumlara bakalım şimdi:
* İzin verilmeyen şarkı Pleasure Slave. Şarkı, kocası tarafından terk edilen kadınların ağlayışlarıyla başladığı için çocuğun psikolojisi etkilenmesin diye izin vermemiş dayısı. Helal olsun ince düşünmüş.
*12 yaşındaydım. Sene 1992. Servise kaset getirmek modaydı. Ben o sırada ablam ne dinlerse onu dinleyen bir bebeydim. Sezen Aksu’dan İbo’ya oradan Madonna’ya. Neyse işte Başak diye benden bir yaş büyük bir kız Metallica Black kasetini verdi şoför Mesut abiye. Wherever I May Roam başladı. Dedim bu nedir nasıl müziktir. Kaseti ödünç aldım. Sonra komşu metalci bir arkadaş vardı. Onun arşivinden Metallica, Maiden, Slayer, Sepultura, Napalm Death Allah ne verdiyse devam. Hala devam. (Metal Oda’nın notu: evet ben de 12-13 yaşlarımda okul servisine kaset getirmiştim. Scorpions Blackout. Kız okulu servisindeki arkadaşlarım Blackout parçası bitene kadar bile dayanamadılar. Levent Güvercin civarında takılan kaset, Etiler’e gelmeden -bir kilometre değil) kasetçalardan cebren ve hile ile çıkarılmış, yerine acid zırıltısı takılmıştı).
*Rahmetli babam çok büyük Dire Straits hayraniydi. Evde sürekli Dire Straits, Pink Floyd, Santana, Bowie çalardı. 80lerin başında kaçak bir müzik seti almıştı Aiwa marka. O zamanlar kocaman ahşap kabinli müzik setleri çok meşhurdu. Sabah akşam Dire Straits in Alchemy konser kasetini dinlerdim. The Wall in plağı, Dark Side of the Moon un kaseti hep dönerdi müzik setinde. En çok Money i severdim o kasette. Yan apartmanda Engin diye bir arkadaşım vardı. Birbirimizin evine gider Matchbox arabalarimizla oynardik. Engin’in abisi vardı Altan Abi. Onun Scorpions kasetleri vardi. Lovedrive ve Blackout onları dinlerdik. Sonra mahalleye adaşım bir arkadaş taşındı. Enginle ben yeni arkadasımızla da takılmaya başladık. Adaşım olan arkadaşımda Iron Maiden Live After Death, Scorpions World Wide Live ve WASP Live in the Raw kasetleri vardi. Üçümüz birden iyice metalci olmuştuk. Zaten yıl 84-85, mekan Kadıköy Moda. Hemen akabinde Moda Sineması pasajında Sadi’nin dükkan keşfedildi. Sadi Akmara dükkanı tasiyinca Akmar günleri başladı. Sevgili Cenk ve Hakan’ın alt kattaki dükkan açıldı. Herkes birbiriyle kardeş gibi arkadaştı o zamanlar. Gruplar hemen kuruluyordu. Cry, Sawdust, Pentagram, Kesmeşeker, Metalium vs vs hep o günlerde çıktı o ortamda. Velhasıl kelam bugün yaş elli, hala her gün gitar ve rock metal devam. Güzel dostlar biriktirildi. Arada hala konserlerde bazen denk geliyoruz sohbet edip o günleri anıyoruz. Buradan da o eski dostlara bir selam çakalım. Şimdi aynı zehiri oğluma da aktardım 18 yaşında çatır çatır gitar çalıyor.
*Evimizde her tür müzik dinlenirdi. Herkesin tercihi farklıydı elbette. Ortanca abim rock/metal müzikten sorumlu birey olduğundan, bana da o aşıladı. Bir gün Queen dinliyoruz. Miniciğim, 1. sınıfa başlayacağım yaz. Ama Erkin Koray’a takık vaziyetteyim. Erkin de Erkin. İlla ondan birşeyler çalsın istiyorum. Abim döndü, nereden çıktı kız bu aşk diye pis pis sırıttı. Hayatımda ilk defa aşkla muhatap oluyorum. O kadar utandım ki, gözlerim doldu tutamayıp içli içli ağlamaya başladım. Abim de şaşırıp kıyamam lan diye sarılıp teselli etmişti. Abimi çok özlüyorum.
*Yeni doğanların kulagina ezan okunuyormus ismiyle birlikte söylenip.. İşte benim abim doğduğunda kulağıma Seek and Destroy dinletmis. 40 yıldır dinliyorum
*Ben de babam metal müziğe sinir oluyo diye ona inat dinlemeye başlamıştım. Bi bakmışım aşık olmuşum
*Bu kadarı değil ama annem de ne anlıyorsun bu böğürenlerden kafamı….dedi yıllarca şimdi kızım şanslı o dinlerken benden ses çıkmıyor tabii ki.
*93 yazı orta üçe geçmişiz Kuşadası gençlik kampındayız , Ankaralı çocuklar var ne dinliyosun dedim al sende dinle dedi. Metal müzik bu walkmande kasette Metallica And Justice albümü tam da Harvester of Sorrow da kalmis intro beni çıldırtiyor tekrar tekrar dinle günlerce ağzimda melodisini söyluyorum , rock zehri o zaman giriyor kanıma.
*Abimin Blood Shit diye bir grubu vardı, nick i Cavalera idi… İlkokuldayken 1989 da bana İron Maiden dinletmişti, o gün bugün devam.
*Apartmanımızın önünde, sandığında vcd,kaset,mp3 satan bir adam vardı. Eminem mp3 cdsi alırken bu neymiş ya deyip KoRn şarkıları ile dolu mp3 cdsi aldım. O günden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı.
*1995te , 50 kaset için 3 ay, 300 marka Sabah 8.00 akşam 8.15 yaşındayken çalıştım çanakçı da, Metal fedakarlık ve özveri gerektirir.
*Gen X im o yüzden rock ve metalla tanışmam sıradan bir olaydı. 74 75 gibi Cem Karaca Barış Manço Ersen ve Dadaşlar dinlerken 80- 81 gibi KISS dinlemeye başkamıştım. Dünyada yükselen metal rüzgarı 80lerde burada da esmeye başladı, Iron Maiden Accept MSG Scorpions artık sırayla kim yükseldiyse dinlemeye başlamıştım.
*Ne güzel herkesi birileri tanıştırmış benim etrafımda metal müzik dinleyen büyüğüm yoktu orta 2de kendi kendime güzel farklı müzikler ararken keşfetmiştim o günden beri de metalciyiz evelallah Bir de metal dinlemeyenlerin metalin safi gürültü olduğuna dair bir inancı var halbuki metal müzik kendi içinde çok çeşitli ayrıca farklı farklı konularda şaheserler veren bir tür, hiçbir türü küçümsemek gibi olmasın ama pop müzik gibi yüzde doksanı benzer konulardan ( bkz:aşk) oluşmayan bir tür.
*Gözlerim doldu okurken, nice yiğidi Manowar ile metale başlatmışımdır. Hakkaten other bands play Manowar kill. Anlamsız müziği öldürüyor.
*Ben de metal müzik ile Manowar Kings of Metal albümü ile tanışmıştım o yüzden bu anı benim için ayrıca manidar oldu.
*Metali sevmezdim sonradan sevdim diyenleri duyarsaniz yalandir muhtemelen özentidir daha sonrada dinlemez. kanında varsa ilk duyuşta seversin yaşın kaç olursa olsun farketmez.
*Ortaokula gidiyorum arkadas nereden bulduysa Aces High kasede çekmis, bak sana ne dinleticem dedi vuruldum yokmu baska yok ne oldugunu hangi grup oldugunu ogrenmemiz baya zaman aldi ama döndurup döndurup surekli bunu dinliyoz sonrasinda ben kendimi thrash ağirlikli dinler buldum 30 küsur sene geçmiş be!
*Lise birinci sınıfta bit pazarından Iron Maiden Somewhere in Time kapaklı Killers albümünü sadece kapağını karakalem çizmek için alan arkadaşımın sonrasında üzerine Ferdi Tayfur çekmek için kullanacağını öğrendiğimde duruma el koymak için ona boş kaset vermemle başladı. Orjinal kaset silinir mi? Manowar da dedemin baskısıyla kasetleri çöpe gidecek olan kuzenimin bana ulaştırdığı ikinci grubum oldu. Fighting the world. Hala da arşivimin baş taçları…
*Hürriyet Gazetesi’nin orta sayfasının tamamında bir metal grubunun yeni albümünün haberi vardı. İki sayfanın tam ortasında da kocaman bir fotoğraf, fotoğrafta bir kadın çamaşır ipine bir sürü bebek asıyordu. Aklım gitmişti. Sonra o kaseti bir sene sonra bir arkadaşımda görmüştüm. O da bana hediye etmişti o kaseti. Sonrası hell yeah!
*Bazen gece uyumadan önce walkman ile radyo dinlerdim. Sene 94/95 arası. Gece 1/2 gibi Radyo Vizyon kanalında denk gelmiştim orada başladım. Güzel günlerdi.
*Evde yüksek sesle mini konserler verirdim. Alt komşumuz baya rahatsız oluyordu ama buna rağmen annem de ezberlemişti bazı sözleri, Menovııır Menovııır livin on dı rooood diye diye elinde çamaşır sepeti çamaşır askısına doğru emin adımlarla yürüdüğünü hatırlıyorum.
*Şu an 38 yaşımdayım. Manowar hala ilk göz ağrımdır. Sol kürek kemiğimde Heart Of Steel’den alıntı bir dövme mevcut 2016’da yaptırmıştım.Hadi merakta kalmayın “too hard to break, too hard to hold” yazıyor ( Manowar bunun için benimle yüz yüze bir görüşme ayarlayabilir mi lütfen, teşekkürler)
*Yine abimin hazinesinden Metallica, Iron Maiden , Megadeth , Motörhed , Slayer , Sepultura vs cd ve kasetlerine sınırsız erişimim vardı. Yalnız küçük yaşta müzik zevkim bu şekilde gelişince daha o yaşta toplum içinde duyduğum müziklerden oldukça rahatsız olmaya başlamıştım. İlkokulda okula giderken walkmanimde Fear Of The Dark çalıyor ben de şarkıya eşlik ederek yürüyorum, üstümde önlük saçlarımda kurdele Okula geliyorum çocuk şarkıları ve pop…Neyse ki kulaklığı takıp sesi sona aldığımda her şey geride kalıyor (biraz Metal Oda’nın küçüklüğüne benziyor) Lise yıllarımda da kuzenler sayesinde Pink Floyd, The Doors , The Rolling Stones, Deep Purple ,Guns N’ Roses, Queen ile tanıştım. Kendi kendime araştırabileceğim yaşa geldiğimde de gerisi geldi. Aile çok önemli arkadaşlar . Her neyse , son olarak demek istediğim
Play it loud, don’t play it low
Blow your speakers with Rock and Roll!”
——
MEHMET’İN ÇOK ACIKLI METALLICA ANISI
Yıl 1993. Metallica konseri. Konseri sahne önünden izliyorum. Bir ara sağ tarafımda bir kargaşa oldu. Baktım arkadaşlar bir kumaş parçasını paylaşmaya çalışıyorlar. Ben de daldım aralarına çektim kopardım bir parça. Hatıra olsun diye eve götürdüm. Ertesi gün bir arkadaş, “gördün mü dedi sahne önünde James’in t-shirtünü kapıştılar ” dedi. Bir an durdum “o bendim” dedim. Hemen eve koştum o parçayı bulmaya. Bulamadım. Anneme sordum. “Haaaa o pis şeyi mi soruyorsun “dedi. “Çöpe attım ben onu” dedi. Benim bütün dünyam o an karardı…
Yorumlar:
*Annelerin her bulduğunu atma huyu 🤦♀️
*Evde değer verdiğim ama ne hikmetse birden kaybolan ne varsa adres hep aynı 😂
*Ve gidip bütün çöpleri kurcalamadın mı böylesi eşsizz bişeyi bulmak icin?
*İnternetsiz, siyah beyaz tek kanallı TV yıllarındaki çocukluğumda, harçlıklarımla aldığım, bende olmayanları takasta fır fır aradığım, sarı saman kağıda basılı abartısız yüzlerce Örümcek Adam, Mandrake, Fantom, Superman, Zagor, Çelik Blake, Tommiks, Kaptan Amerika fasiküllerini ben üniversitede iken sokaktan geçen eskiciye verip MANDAL SEPETİ alan annem. Acını çok iyi anlıyorum Mehmet…
*O sırada Metallica hayranı olduğu için evi basılan iranlı arkadaşım. Bütün metalika poster, kaset ve aksesuraları yakıldı. Kırbaç, ile ceza kesildi. 10 gün yürüyemedi.
*Satanizm olayları patlak verdiği dönemlerde üzerimde Cradle Of Filth ” The Principle Of Evil Made Flesh” tshirtümü inatla atmadım diyen annemin kesinlikle attığını düşünmem. Hem orijinal hem de yeni idi ah..
* Abiii daha acıklısı bende: aldığım iki Metallica biletini kitabın arasına koymuştum ve kitabı kaybettim. *Umarım, konserin yapıldığı dönemde, o kitabı bir arkadaşına vermemiş ol. Yani, senin biletler, birinin konser mutluluğu olmuş olabilir. Senin adına çok üzüldüm. O durumu ben yaşasaydım, kesin bunalıma girerdim. / Tüm arkadaşlarımı ve kitap aldığım kütüphaneyi aradım. Ortada yalan yoksa arkadaşlarımda değil. Ya da kitabı alıp okumadılar neyse ne sonuç itibariyle biletleri kaybettiğim için ben ve arkadaşım gidemedik. Teselli olsun diye babam beni mangala götürmüştü sdfsfgsf /Bu benim hiçbir zaman bilet alamamamdan daha acıklıymış. Şu an teselli oldum ve acınızı paylaşıyorum.
*2008 Metallica konserinde lars’ın attığı siyah havluyu zıplayarak havada kaptım, aşağı inerken 7 kişi daha tuttu. En sonunda konser alanındaki dönercide, döner bıçağı ile 7 ye böldürdük. Yıllarca sakladım, Kardeşim sürekli bu pis şeyi neden hala atmadın diyordu sürekli, bir gün gazına geldim ve attım. Şimdi parçaya sahip diğer 6 arkadaş nerede, ne yapıyor acaba (bu arada o havlu benim hakkımdı, kesilmeseydi iyiydi)
*Benim de satanist vakalarının olduğu 98-99 yıllarında metallica sweatshirtümü sobada yakmışlıkları var. Oğluma ilk Metallica tshirtünü ben alacağım.
(1993 İnönü Metallica konser haberlerinden)
*Oradaydım 93 İnönü: Bende de James’ in Istanbul da Big Four konserinde kullandığı penasi var. Maalesef yıllardır arada sırada da olsa gitar çalarken kullandığım için ön yüzdeki Big Four logosu biraz silindi ama arkadaki Slayer Anthrax Megadeth Metallica logoları olan kısım daha iyi durumda. Kilitli naylon poşete koydum orada saklıyorum artık. Ama James in penasiyla çalmak da keyifli be…
*Aynı konserde James’in fırlattığı penasını(yeşil üzerinde yılan olan) kapmıştım. Daha üzücü olan evde bir yerde kayboldu bulamıyorum. 🙁
(Metallica 1993 kadrosu)
* Ben o dönemde Iron Maiden virtual tişörtüyle sinemaya gitmiştim. Nefret dolu kimi bakışlar hala aklımda.
*Annem ile 90’ların Metalhead’ı olan Babam yeni evlenmişlerdi annem kıyafetleri ayırıyordu ve babamın 15 yaşında 90’larda Metallıca’nın Türkiye ye getirttiği Metallıca tişörtünü satın almıştı o tişört onun için o kadar önemliydi ki onu hep giyer özene özene kullanırdı annem de tabii bu tişörtü buluyor ay bu tişört ne kadar eski yırtılmış diyerek paketleyip kapının kenarına kızılay’a vermek için ayırıyor sonra babam eve gelince e tabii Üstad tişörtünü giyecek arıyor arıyor tişörtü bulamıyor sonra anneme soruyor annem de ona diyor ki Ay sen onu giyiyor muydun ben dışarıya koydum ayırdım ama babamı o an hayal bile edemezsiniz başından kaynar sular aşağıya dökülüyor öteki dünyaya gidip gelmiş yani annemle kavga etmişler babam o tişörtü oradan geri almış ama anneme bayağı bir söylenmiş işte sen bu tişörtün kıymetini bilmiyorsun benim için ne kadar önemli anlamıyorsun diyerekten az daha boşanacaklarmış 17 yıldır evliler üstad 43 oldu annem bile artık metal dinliyor geçmişe karşı pişmanlıkları oldu kendisinin. Babam Metallica koleksiyonunu bana emanet etti miras diyebiliriz babamla çok fazla metal anılarımız var beni bu ömürlük sevdaya da bulaştıran da oydu zaten üstadımı o kadar çok seviyorum ki ve beni böyle büyüttüğü için ona minnettarım Ve şimdi bana olan emanetlerini ben de çocuklarıma emanet edeceğim.
Tüm bu harika anılar için Metal Oda’nın 20 bin kişilik ailesine teşekkür ederiz.
©2024@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”