Folk-metal müziğin alt dallarından medieval-metal türünün öncü grubu In Extremo bu yıl otuzuncu yaşını kutluyor.

Doksanlı yıllarda bir yandan rock gruplarında sahne alan bir yandan da Orta Çağ Pazarlarında André Strugala ve Marco Zorzytzky ile folk performanslar sergileyen Michael Robert Rhein, bu türleri birleştirme fikriyle medieval-metal’in temelini atmış oldu ve 1995 yılında In Extremo Berlin’de kuruldu. Otuz yıla onlarca albüm ve sayısız konser sığdırdı In Extremo. Almanya’nın her tarafında konser vermelerinin yanısıra Avrupa’nın birçok kentinde sahne aldı. Sahnelerini Amerika ve hatta uzak doğuya kadar taşıdı. Birçok farklı kültüre ait folk eserleri metal müzikle harmanlayıp binlerce hayran kazandı. Özellikle kariyerinin ilk onyılında sahne şovuyla fark yaratıp oldukça beğeni topladı. Ateş yiyen şovlarından tutun da piroteknik diyince aklınıza gelebilecek her türlü şov unsurunu sahnesinden eksik etmedi. Grup üyelerinin sahne kostümleri ise bambaşka bir olay oldu her zaman için. Orta Çağ “modası”nı en maskülen haliyle yaşattılar sahnelerinde. Üstelik hem sahne kostümlerini hem de enstrümanlarını çoğunlukla kendileri tasarlayıp üretiyorlar yıllardır. Konsere gittiğinizde öyle enstrüman çalıp şarkı söyleyen bir grup adam görmüyorsunuz yani, hararetli bir görsel şov sözü veriyor In Extremo sizlere. Üstelik birçok detayıyla direkt grup üyelerinin emeği kokan bir şovdan bahsediyoruz.




Otuz Yılda On Dörtten Fazla Albüm

Canlı konser kayıtları, albümlerin akustik versiyonları, ilk yıllarında herhangi bir yapım şirketi olmadan kendi kaydettikleri folk albümleri ve yıllar içerisinde yayınladıkları EP’leri saymazsak otuz yıllık serüveninde toplam on dört stüdyo albümüne imza attı In Extremo. Grup en son albümünü geçtiğimiz yılın eylül ayında yayınladı. “Wolkenschieber” isimli albümde toplamda on dört adet şarkı bulunuyor. Bu albümün folk tarafını grubun önceki albümlerine kıyasla oldukça zayıf bulsam da içinde dinler dinlemez “kalplediğim” şarkılar var. “Olafur” albümde In Extremo’nun folk tarafını en çok yansıtan şarkı olabilir. İskandinav kültürüne ait bir balad “Olafur” ve paganizm ile hristiyanlığın çatışmasını Olafur isminde dinine bağlı genç bir adamı yoldan çıkarmaya çalışan doğa üstü bir varlık (elf) üzerinden anlatır. Albümde Almanca olmayan tek şarkı aynı zamanda. Öte yandan “Feine Seele” bence bu albümün yıldız şarkısı. “İyi/güzel ruh” diye çevirebiliriz “Feine Seele”yi. Aramızdan ayrılan, yitip giden güzel ruhlu insanların ardından bir ağıt niteliği taşıyor şarkı: sözleriyle, vokaliyle, müziğiyle ve özellikle de sona doğru yükselen gitar solosuyla muhteşem bir kompozisyon. Faun’dan tanıdığımız Oliver Satyr da nyckelharpa (İsveç kültürüne ait tuşlu yaylı bir enstrüman) ile eşlik ediyor gruba. Klibine mutlaka bir göz atmanızı tavsiye ederim. Albümden diğer favorilerim Wolkenschiber ve Weckt die Toten. Wolkenschieber’ın klibi de çok tatlı bu arada. Klipte solist Micha’nın kızı aktör Jaela Probst ile oyun yayıncısı Hand of Blood da var.
“Weckt die Toten”ın “ölüme meydan okuyoruz çünkü dünya ölmek için fazla güzel!” sözlerini övmeden de geçemeyeceğim. Şarkı, In Extremo’nun her zaman yaymaya çalıştığı “her şeye rağmen umut ve güzellik” mottosunu haykırıyor adeta. Ayrıca bu şarkıyla grup ilk iki albümlerine selam çakıyor:

Weckt die Toten, weckt die Toten (ölüleri uyandırın)
Die Verrückten sind in der Stadt! (deliler kasabada!)


“Weckt die Toten” In Extremo’nun ilk; “Die Verrückten sind in der Stadt!” ise ikinci stüdyo albümünün ismi. Grup, şarkılarında daha önceki şarkılara göndermeler yapmayı seviyor. Aynı ifadeyi InEx’in birden fazla şarkısında duyabilirsiniz yani. “Verehrt und Angespien” bunun en net örneği olsa gerek. Bu ifadeyi en iyi “hem tapılan hem de hor görülen” olarak çevirebiliriz sanırım. “Verehrt und Angespien” grubun dördüncü albümünün –ve bence en iyi albümü- ismi olmasının yanısıra birçok şarkısında da duyduğumuz bir ifade.


Son olarak “Wolkenschiber”da In Extremo’ya eşlik eden isimlerden de bahsedeyim. Faun grubundan Oliver Satyr dışında Rauhbein’dan Henry “Weckt die Toten”ın albüm versiyonunda In Extremo’ya eşlik ediyor. Albüm versiyonu dememin sebebi “Weckt die Toten”ın ilk olarak single halinde yayınlanması ve bir düet olmaması. Öte yandan Almanya’da çok ünlü olan The Kelly Family’den Joey ve Jimmy Kelly “Aus Leben Gemacht” şarkısında; Björn Both “Unser Lied”de ve Joachim Witt “Des Wahnsinns Fette Beute”de güçlü vokalleriyle karşımıza çıkıyorlar.


Kutlamaların Adresi Loreley

In Extremo, 2015’te yirminci yılını dünya mirası listesinde olan Loreley (Lorelei) Vadisi’nde verdikleri konserle kutlamıştı (konserin canlı kaydı ve belgeselini YouTube’d bulabilirsiniz). Otuzuncu yılında da grup, aynı adreste üç günlük bir festivalle hayranlarıyla bir araya geldi.

Neler yoktu ki bu festivalde? Grubun kökeninin Orta Çağ Pazarları olduğunu düşünürsek alanda bir Orta Çağ Pazarının kurulmasına şaşırmamak gerek elbette. Festivale gelen InEx hayranları bu pazarlarda grubun otuz yıl önceki atmosferini deneyimleme şansına erişti. Grup üyeleri bir noktada o zamanlarda yaptıkları gibi ellerine davul, gayda gibi enstrümanları alıp o zamanlarda giydikleri kostümleri kuşanarak folk performanslar bile sergiledi. Ayrıca alanda In Extremo Müzesi kuruldu ve bu müzede grup üyelerinin yıllar içerisinde kullandıkları eşyalar, kostümler, sahne dekorasyonları ve enstrümanlar sergilendi. Festivale katılanlar açık artırma ile bu ürünleri satın alabildiler üstelik.



Üç günlük festivalde sadece In Extremo sahne almadı tabi ki. Faun, Versengold, ASP, Schandmaul, Fiddler’s Green, Feuerschwanz, Rauhbein, Manntra… gibi folk metal diyince Almanya’da önde gelen gruplar In Extremo’nun otuzuncu yılını kutlamak için oradaydı. Yine Joey Kelly de In Extremo ile birlikte sahne alan isimlerden oldu.

4, 5, 6 Eylül 2025’te gerçekleşen bu festival tabi ki kutlamaların son durağı olmadı. In Extremo yıl boyunca vereceği konserlerde otuzuncu yılını kutlamaya devam edecek.
Daha öncesinde hiçbir şekilde ne isimlerine ne şarkılarına denk geldiğim In Extemo’yu 2023’ün başlarında tanıdım ve o zamandan beri hayatımın önemli bir parçası haline geldiler. Grubu ülkemize tanıtmak için açtığım Instagram sayfası sayesinde kendileriyle iletişim kurma şansına eriştim ve yine sayfa sayesinde harika arkadaşlıklar edindim. Vize bekleme süresi çok uzadığından kutlamalara yetişemedim maalesef ama bir gün grubu canlı canlı izleyeceğimi biliyorum. Umarım bu yakın zamanda ülkemizde olur tabi 🙂
İyi ki doğdun In Extremo. Daha nice müzikli yıllara!






Fotoğraflar:
IG: @scribble¬_padi
IG: @ric1912

 

©2025@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”