2022 yılında metal müzik ve sanat alanında hafızamda yer edenleri yazmak, yılın özetini yapmak istedim bu yazımda. Son iki buçuk, üç yılımızı travmatize eden Covid pandemisinin 2021 yılına müzikteki etkisi, dört duvar arasında sıkışan müzisyenlerin ürettikleri iş miktarındaki belirgin artış olmuştu.
Konser ve turne ile bölünmeden üretme imkanı bulan müzisyenler 2021’de 2022’ye göre çok daha fazla tekli ve albüm çıkardılar. Bu yıl da, geçen yıla oranla miktar olarak daha az olsa da eşdeğer kalitede ve dolulukta işler çıktı metal müzik dünyasından. 2022’nin bence en iyileri olan Zeit (Rammstein), Patient Number 9 (Ozzy Osbourne), Pawns & Kings (Alter Bridge), Atlantis (Soen), Lightwork (Devin Townsend), P/T C/C (Porcupine Tree) ve başka şahane albümlere Best Metal Albums 2022 başlıklı yazımda yer verdim; adı geçen albümlerin detaylı incelemelerini metaloda.com’da yaptım.
Bu yılın bence en çok şişirilen albümleri Megadeth-The Sick, The Dying And The Dead! ve Ghost-Impera olurken, prestijli rock ve metal ödüllerinde Metal kategorilerinde Machine Gun Kelly, Mäneskin gibi grup ve sanatçıların öne çıkmasının metalseverleri kızdırdığını gördük.
2022’de İstanbul’da koşa koşa gittiğim pek çok Rock & Metal konseri arasında beni en çok etkileyeni açık ara Deep Purple oldu. İkinci sırada heyecan ve merakla beklediğim ve solistleri Mikko ile You Tube Metal Oda röportajında bir araya geldiğim Swallow The Sun yer aldı. Üç numaraya Jethro Tull “The Prog Years” İstanbul konserini, dört numaraya Fuat Güner’li SOEN konserini ve beş numaraya da MGLA’yı yerleştiriyorum. Headliner’ı Kreator olan Rock Off’ta, ayrıca Bosphorus Metal Fest ve başka muhtelif organizasyonlarda izlediğimiz yurdumuzun güzide rock ve metal grupları da hafızalarda yer ettiler bu yıl: 20. Yılını kutlayan Murder King’in festival tadındaki konseri, Pislick Kedi Rock grubunun İstanbul konseri, Müze Gazhane’de dondurucu soğukta dinlediğimiz akustik Pentagram konseri, Dorock XL Venue’da yıldızlar geçidi kıvamındaki “Kemancı Warm Up” gecesi bende iz bırakan buluşmalar oldular. Bu yıl Türk sanatçıların albümlerinden en beğendiklerim Makina Elektrika (Pentagram), Rise of The Alchemist (Saints ‘N’ Sinners), Depressionland (Bipolar Architecture), Covermotion I EP (Hatemotion) ve Metalium, Razor Inc., Knightmare, The Mashina, Saints ‘N’ Sinners gibi tanıdık grupların da yer aldığı Dr.Skull Tribute-Under Cover oldular. Teklilere çekilen video kliplerde ise “Köle Olmaz” ve “Uzak” (Pislick Kedi feat. Can Uzunallı) favori işlerim oldular.
Bu sene 50.yılını kutlayan İstanbul Müzik Festivali’nde Deutsches Symphonie-Orchester & Anna Prohaska, Cumhurbaşkanlığı Senfoni & Gautier Capuçon, Alice Sara Ott, BİFO ve Tan Dun, Burak Özdemir ve Ensemble Musica Sequenza, Bilkent Senfoni & Fazıl Say ile Burcu Karadağ, Hakan Güngör, Bülent Evcil ve Aykut Köselerli’nin de sahne aldıkları İstanbul Senfonisi beğendiğim konserler olarak öne çıktılar.
İstanbul Tiyatro Festivali ise dans, Molière ve III:Richard ağırlıklı idi bu yıl: yurtdışında da pek çok işini seyrettiğim, festivalde büyük umutlarla gittiğim Akram Khan’dan “Orman Kitabı”nı ben beğenmedim. Monica Casadei’nin dans dili ve kostüm bakımından Pina Bausch etkileriyle yoğrulmuş “Pasolini: Gizli Yangınlar”ını orta karar buldum. Okan Bayülgen’in Richard’ını farklı ve modern bir yorum olsa da, başındaki rock müzik introsu hariç sevemedim. Yıllar evvel İstanbul’da seyrettiğimiz ve akrep gibi kötücül yürüyüşüyle sahneyi doldurup taşan, adeta kötülüğü sahneden uzanıp boğazımızı sıkan Kevin Spacey’nin III. Richard’ı benim için hala en Richard olarak kalacak. Molière oyunlarını ise ortaokul-lise yıllarımda didik didik okuduğumuz için seyretmek içimden gelmedi. Öte yandan Euripides Laskaridis’in gerçeküstü öyküsü “Titanlar”ı etkileyici, çok özgün, dokunaklı bir deneyimdi. Bugüne kadar gördüğüm hiçbir tiyatro eserine benzememesi bakımından beğendim.
Ancak benim bir numaram Javier Aranda’nın bir ufak masa, küçük bir sepet ve elleriyle harikalar yaratıp yüreğe dokunduğu “Vida” (Yaşam) adlı kukla gösterisi oldu. Minik sepetine tüm bir yaşamı sığdıran Aranda, festivalin benim açımdan yıldızı oldu. Kasım ayında Londra Royal Opera House’ta seyrettiğim yıldız koreograf Crystal Pite’ın mülteciler konulu “Light Of Passage” eseri de ayrı bir yazımın konusudur.
Çağımızın insanlık dramı mülteciler konusu sahne sanatlarına ilaveten görsel sanatlarda da öne çıkan, sanatçıların sıklıkla ele aldıkları bir tema oldu bu yıl. Abdülmecid Efendi Köşkü’nde gördüğümüz “İsmi Lazım Değil” sergisi, şok edici, gerçeküstü, tekinsiz ve rahatsız edici sanat eserleriyle bu yıla bence damgasını vurdu. Göz ve yılan figürlerinin öne çıktığı eserlerden Santissimi’nin Göçmenler (Migrants) isimli eserini de şuraya bırakıyorum.
Gidenler: 2022’de aramızdan ayrılan en önemli ve ikonik figür Kraliçe II.Elizabeth oldu. 70 yıl 214 günlük saltanatı ile Kraliçe Victoria’yı sollayan Kraliçe II.Elizabeth, Birleşik Krallık’ın en uzun süre tahtta kalan hükümdarı ve tarihin en uzun süre hüküm süren kadın hükümdarı oldu. Hiç ölmeyeceğini düşündüğüm kraliçe, 8 Eylül 2022’de hayata gözlerini yumdu.
İstek parça söylemediği için hunharca katledilen müzisyen Onur Şener’in aramızdan ayrılışı ise ülkemizden yaşanan en üzücü olaylardandı. Rock ve metal dünyasından çok önemli figürleri kaybettik bu yıl: Meat Loaf, Christine McVie (Fleetwood Mac), Taylor Hawkins (Foo Fighters), Olivia Newton-John (Grease), İlhan İrem, Jerry Lee Lewis, Alec John Such (ex-Bon Jovi), Andy Fletcher (Depeche Mode), Alan White (Yes), Jonny Z, David Andersson (Soilwork) ilk aklıma gelenler. Electronicanın dev ismi Maxi Jazz (Faithless) da gidişiyle müzik dünyasında büyük bir boşluk bırakanlardan oldu.
Sansasyon yaratan harika diziler Stranger Things ve Wednesday, arka planlarındaki rock ve metal müzik seçkisiyle de akıllarda yer ettiler. Bu dizilerin müziklerinde Kate Bush’tan Metallica’ya, Rolling Stones’dan Apocalyptica’ya Rock ve Metal alanındaki pek çok sanatçı ve grubun parçalarına yer verildi. Stranger Things seçkisi Soundtrack Compilation alanında Grammy adayı oldu. Stranger Things ve Wednesday dizilerinde Rock ve Metal etkisi konulu yazılarımı yine metaloda.com’da okuyabilirsiniz.
Senenin bende iz bırakan diğer müzik konulu filmleri çılgın yönetmen Baz Luhrmann’dan Elvis (başka önemli işleri: Romeo&Juliet, Moulin Rouge, Great Gatsby) ve metal müzik efsanesi Dio’nun hayatını anlatan DIO: Dreamers Never Die oldular. Elvis’in hayatını menajeri Colonel Tom Parker’ın (Tom Hanks) gözünden özgün biçimde anlatan biyografik müzikal drama ve başta eşi Wendy Dio ile ünlü müzisyen arkadaşlarından hayatını dinlediğimiz DIO belgeseli çok beğendiğim müzik konulu filmler oldular. Elvis Presley rolünün hakkını veren Disney’in güzel çocuğu Austin Butler’ı da role yakışmış buldum; alkış…
2022’nin sonuna doğru Metal Oda ’da bir yenilik gerek yabancı ve gerekse Türk grup ve sanatçılarla You Tube Metal Oda röportajlarının başlaması oldu. Bugüne kadar You Tube kanalımda, halen Leprous ve Apocalyptica ile çalışmakta olan metal çellist Raphael Weinroth Browne, 2022’de progresif metal alanındaki en özgün albümlerden birine imza atan Rioghan, Ekim ayında ülkemizde konser veren Swallow the Sun solisti Mikko Kotamäki, özgün işleriyle öne çıkan Türk melodik groove metal grubu Hatemotion ve Rock sanatçısı Gökhan Pislick Kedi eğlenceli ve müzik dolu sohbetlerde konuklarım oldular. Clubhouse’un en iyi Rock & Metal kulübü Clubhouse Metal Oda ’da haftalık yayınlara ara vermeden tam gaz devam ettiğimi de ekleyeyim: geçmiş yayınların podcast olarak hizmette olduğunu da hatırlatayım.
Şimdiye kadar 2023 yılında ülkemizde konser vereceği açıklanıp bende heyecan yaratan gruplar senfonik metalin önemli temsilcilerinden Therion, Atlantis albümü ile Soen’imiz, bu yılki konseri iptal edilen Manowar, Norveçli blackgaze projesi Sylvaine, prog rock guruları Camel, Danimarkalı Saturnus, Orta Dünya’nın ozanları Blind Guardian ve Johnny Depp, Alice Cooper, Joe Perry kadrosuyla Hollywood Vampires oldular. Bu sene özel hayatının detayları skandallarla dolu boşanma davasında gözümüze sokulan Johnny Depp’in eski eşi Amber Heard’ün de ne kadar çirkin bir kadın olduğunu öğrenip şaşırdık; dışı güzel içi çirkin olmak nasıl oluyor gördük, bunu da hatırlayalım yeri gelmişken.
Dolu dolu geçen 2022’yi kapatırken, 2023’ün geride bıraktığımız son üç yıldan çok daha iyi olması umuduyla, müzikle, sanatla kalın diyorum.
©2022@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”