Guillermo del Toro’dan Frankenstein: Akıl ve Kalbin Ebedi Savaşı
Mary Shelley’nin “Frankenstein; or, the Modern Prometheus” adlı romanı (1818), Aydınlanma Çağı’nın akıl ve bilime duyduğu kör inanca karşı bir uyarı niteliğindeydi. Shelley, gotik edebiyatın bu eşsiz şaheserinde bilimin sınır tanımaz özgüvenini sorgular: yani insanın Tanrı’yı oynayarak hem doğayı hem de kalbini ve ruhunu kaybetmesini. Romanda Victor Frankenstein aklı, yarattığı “canavar” ise kalbi temsil eder: filmde canavarın anatomik eskizine ve kalp organına yapılan vurgular sebepsiz değildir. Del Toro’nun sinemasında akıl ve kalbin bu ikiliği (duality), yalnızca Franskenstein hikayesi üzerinden yeniden yorumlanmaz; duygusal olarak da ters yüz edilir.
