Pink Floyd üyesi ve virtüoz gitarist David Gilmour efsanesinin beşinci solo albümü “Luck and Strange” 6 Eylül 2024’te yayınlandı. Birmingham ve Birleşik Krallık seyahatimde tüm büyük müzik marketlerde plakları, CDleri boy gösteriyordu. Albümü vinyl formatta aldım (etkileyici bir siyah-beyaz kapağa sahip) ve evimden uzakta olduğum için önce dijital ortamda dinledim.
Yaşlılık ve Ölüme Karşı, Aşk ve Hayata Övgü
Alt ton olarak yaşlılık, geçen zaman ve ölümü işleyen ve temelleri Covid-19 salgınında atılan albüm, bence hem 2024’ün en iyilerinden, hem de Gilmour’a (ve tabii ki bana göre de) Pink Floyd ile 1973 The Dark Side of The Moon’dan sonra yaptığı en iyi çalışma. Albümde Gilmour’un yazar eşi Polly Samson lyricleriyle, sekiz evladından biri olan Romany Gimour da meleksi sesiyle lead vokal, geri vokal ve arpte yer alıyor. İki oğlunun da farklı parçalarda dokunuşlarını ekledikleri “Luck and Strange” aile boyu çalışma olmuş anlayacağınız. Romany’nin kocaman gözleri ve anlamlı yüzüyle babasına inanılmaz benzerliği de bambaşka bir konu.
(Hık demiş, babasının burnundan düşmüş, Romany Gilmour)
David Gilmour bu son albümde yapımcı Charlie Andrew ile çalışmış ve 1980 doğumlu yapımcı, Gilmour’ı farklı ve sözünü esirgemeyen yaklaşımlarıyla zorlamış. Gilmour’ın Pink Floyd yıllarını ya da eski solo işlerini referans alarak bunların çizgisinde bir iş üretmeyi hiç istememiş ve müzikal anlamda David Gilmour’u çok daha ileriye ve bambaşka ufuklara taşıyan albümün güzelliğine bakılırsa çok da doğru yapmış.
“Luck and Strange”, blues odağından sapmayan, gösterişli, yer yer kasvetli, karanlık tonlar içeren bir albüm. Bazen melodilerin güzelliğine kapılmışken kulağınıza yakalanan ölüm ve yaşlılıkla ilgili pesimist dizeler insanı düşüncelere daldırıyor. Her ne kadar seksen yaşına merdiven dayayan David Gilmour albümde ölüm ve yaşlılığa dair şarkılar söylese de, bunlar ağlak güzellemeler değil: bilakis yaşlılığın verdiği bilgeliğin ve hayatın kutlanmasına dair.
“Luck and Strange” albümünde 2008 yılında hayata veda eden Pink Floyd klavyecisi Richard Wright’ın 2007 yılında kaydettiği klavye partisyonlarına da yer verilmiş. The Piper’s Call (The Piper at The Gates of Dawn’a bir selam olabilir mi?), Pink Floydvari chorus bölümleriyle parlayıp içinize dokunurken, materyalist ve gençliğin tek geçerli standart olduğu acımasız dünyayı topa tutuyor:
The road to hell is paved with gold, they’ll tell you
All the things that you don’t need, they’ll sell you
Your conscience uncontrolled
And beauty to behold
The promise of eternal youth
The spoils of fame, a carpe diem attitude
A Single Spark, 70’lere göz kırpan yapısı ve temposuyla yaşlı bir adamın aklından geçenleri anlatıyor, iki sonsuzluk arasında bir kıvılcımdan ibaretiz diyor ve belki albümün en nefis gitar sololarından birine imza atıyor:
Despair bends my knee, the day’s dying flame
I’ll watch the moon, kick off my shoes, reach for my old guitar
Bittersweet the night’s embrace, I’m thankful and afraid
Umutsuzluk dizimi büküyor, günün sönen alevi
Aya bakacağım, ayaklarım çıplak, eski gitarım kollarımda,
Gecenin şefkatli kucağında buruk,
Minnettar ve korku doluyum
Ars Longa, Vita Brevis
Vita Brevis, adıyla hayatın uçuculuğuna ve kısalığına dikkati çekerken, albümün ikinci yarısına arp eşliğinde manalı bir geçiş sunuyor. Romany Gilmour’ın içinize işleyen vokaliyle göz alan “Between Two Points”, aslında bir Mongolfier Brothers coverı (1999). Anlam bakımından A Single Spark ile örtüşen ve albüme müzikal anlamda dikişsiz oturan parçada da iki kapılı bir handa gidiyoruz gündüz gece mesajı veriliyor. David Gilmour, çok sevdiği bu parçanın zamanında büyük başarıya ulaşamamasına hep şaşırmış ve coverlamak istemiş. Indie dream-pop grubu Mongolfier Brothers’dan Mark Tranmer da orijinalinden epeyce farklı olmasına rağmen Gilmour coverını çok beğendiğini söylemiş.
Dark and Velvet Nights parçasının sözlerini Gilmour’ın eşi Polly, evlilik yıldönümlerinde yazdığı bir şiirden uyarlamış:
Don’t like to make promises that I can’t keep
Don’t want to hurt this old heart or wreck my sleep
Thinking how will we part?
Will I hold your hand or you be left holding mine?
Between this breath and then
There’s this airlock of time
This airlock of time
Albümdeki “Sings” parçasında Gilmour’ın kullandığı Türk enstrümanı cümbüş ise Zeynel Abidin Cümbüş adlı müzik aleti yapımcısı tarafından 1930’lu yıllarda geliştirilmiştir. David Gilmour, bu enstrüman hakkında “Bu 12 telli bir Türk banjosu aslında. Türkiye’de küçük bir kasabada, birkaç müzik aletinin ve turistlik eşyanın olduğu dükkandan satın almıştım. Sesi önce değişik geldi ve asla çalamam diye düşündüm, ama bir şekilde alışıyorsunuz. Charlie Andrews, hadi cümbüşü albümde kullanalım deyince “Sings” parçasında yer verdik ve bence çok değişik ve alışılmadık bir tat kattı.” demiştir.
Eh, bize de albüme Türk dokunuşu eklendi diye kıvanmak düşüyor. Çok dokunaklı ve güzel bir parça, içindeki bebek-çocuk sesleri de Pink Floyd dokunuşlarını çağrıştırıyor.
Darling, turn back the clock
Give me time, make it stop
Found a lifetime ago
Down the Portobello Road
Lovers’ snapshots of delight
Those rosy days of black and white
Darling, don’t make the tea
Stay and snooze here with me
Something’s lost there and out of sight
Young love’s photographs
Growing old in black and white
David Gilmour ve kızı Romany, “Yes I have ghosts and not all of them dead” dedikleri ninniye benzeyen hüzünlü valsle elimizden kayıp gidenlere, kaybettiklerimize ve geçen zamana bir ağıt yakıyorlar birlikte.
Albümün son parçası “Luck and Strange” 14 dakikalık jam session (original barn jam) ise, Gilmour, Wright, davulda Steve DiStanislao ve 1987-1994 yıllarında Pink Floyd’da bas gitar çalan Guy Pratt ile 2007’de kaydedilmiş.
Toparlarsak, nefis gitar sololar ve üstün müzisyenlikle parlayan “Luck and Strange”, High Hopes, Marooned (The Division Bell-1994) ve Comfortably Numb (The Wall-1979) gibi eşsiz parçalardan pek çok tat barındırmakla beraber, nostaljik değil özgün olmayı başarabilen bir albüm.
David Gilmour’ın müzisyen olarak yetkinliği ve virtüozitesi de ne garip, ne de şansla ilgili: çünkü 78 yaşındaki sanatçı hala müzikal anlamda yeni ufukları ve yeni zirveleri keşfetmeye devam ediyor.
(David Gilmour ve kızı Romany)
©2024@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”