2024 yılının en önemli organizasyonlarından biri Fransa’nın başkenti Paris’te Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleşen Olimpiyatlardı. Ama kuşkusuz en az Olimpik oyunlardaki rekabet kadar açılış töreni de dünya genelinde gündeme oturdu, övgü ve aynı zamanda eleştirlere mahzar oldu. Her ne kadar farklı siyasi ve toplumsal kesimlerden yapılan eleştirilerle öne çıksa da, 2024 Olimpiyat açılış töreni metalheadler için unutulmaz bir deneyim yaşattı.
Kamuoyunun büyük bir kısmının Olimpiyat açılış töreni ile ilk kez tanıştığı fakat metal severlerin çoktan aşina olduğu ünlü Fransız progressive metal grubu Gojira uluslararası spor karşılaşmalarının bu en önemli etkinliğinde yer alan ilk Heavy Metal grubu olarak metal camiasında büyük yankı ve heyecan uyandırdı. Gojira, Fransız Devrimi ile özleşen “Ah!Ça Ira” (Her Şey İyi Olacak) adlı eseri Heavy Metal’e dönüştürerek seslendirmiş, şarkının içeriği ve Fransız tarihindeki ve kültüründeki önemini yansıtan sahne şovu ile de Gojira’nın performansı desteklenmiştir. Böylece şovun görselliği ve niteliği diğer bir ifadeyle “metal” olması da Gojira’nın ve performansının ses getirmesinde etkili olmuştur.
(Joe Duplantier Conciergerie pencerelerinden birinde – Paris 2024)
1996’da Godzilla adıyla kurulan ve 2001’de adını Gojira olarak değiştirerek, Terra Incognita adlı debut albümüyle Heavy Metal sahnesine adım atan Gojira, Fransa’nın öne çıkan Heavy Metal grupları arasında yer almaktadır. Grup, heavy metal müzikteki başarılarının yanısıra toplumsal olaylarda da farklılık yaratan bir tutum izlemektedir. Çevre sorunları, çevresel değişimler üzerindeki duyarlılığı ve eserlerinde söz konusu sorunları işlemesi bu bağlamda örnek olarak verilebilir (Metal Oda’da yayımlanan “Gojira ve Çevreci Duruş” adlı yazıya bakabilirsiniz.)
Ancak, gruba ve performansına yönelik tepkiler salt olumlu ve destekleyici yorumlardan ibaret olmamıştır. Gojira ve sahne şovu Satanist olmakla itham edilmiş, şov aşırı bulunmuş, özellikle de köktendinci Hristiyanların eleştirilerilerine maruz kalmıştır. 2024 yılı olsa da Metalheadlerin hiç yabancı olmadığı Heavy Metal ve Satanizm arasında bağlantı kurma geleneği yine hortlamış, grubun performansının Satanist ritüelleri çağrıştırdığı iddia edilmiştir. Ancak Gojira’nın vokalisti ve gitaristi Joe Duplantier, şovun Satanizmle ilgisi olmadığını; aksine performansın tümüyle Fransa tarihini ve kültürünü yansıttığını belirtmiştir. Performans esnasında kan, şarap ve kafası kesilmiş kişilerin tasvir edilmesini “normal ve romantik” olarak değerlendirmiştir. Joe Duplantier, Rolling Stones dergisine verdiği mülakatta “Fransa’nın 1789 Devrimi sırasında din ve devlet işlerini birbirinden ayırdığını” hatırlatarak “bunun çok önemli bir unsur olduğunu ve Fransız Cumhuriyeti’nin temel ilkesini teşkil ettiğini” vurgulamıştır. Laiklik ilkesinin öneminin altını çizen Duplantier, ifade özgürlüğü nedeniyle istenilen sembolün kullanılabileceğini kaydetmiştir.
(Kucağında kesik başı ile Kraliçe Marie-Antoinette Paris 2024)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Olimpiyat açılış törenine dair yapılan eleştirileri haliyle kabul etmeyerek Gojira’yı destekler nitelikte açıklamalar yapmıştır. Macron, cevaben sosyal medyada “C’est français” (Türkçe’ye kabaca çevirecek olusak “Bu etkinlik Fransız karakterini yansıtmaktadır”) paylaşımında bulunmuş; söz konusu törenlerde Fransız kültürünün ve tarihinin yansıtıldığını kaydetmiştir. Bunun bir anlamda, bizzat devlet tarafından Heavy Metal’in Fransız kültürünün bir parçası olarak kabul edildiği şeklinde değerlendirilmesi yanlış olmayacaktır.
Fransa’daki bu deneyim, aslında Heavy Metal’in aşina olduğu bir durumdur. Heavy Metal; devlet görevlileri nezdinde, devletler katında diğer bir ifadeyle uluslararası ilişkilerde dönem dönem kendine yer bulan bir öğedir. En bilinen örnekleri İskandinav ülkeleri ve Endonezya’dır. ABD eski Başkanı Barack Obama, İskandinav ülkeleri liderleri ile 2016’da yaptığı bir görüşmede yüksek refah seviyesi ve iyi yönetişim ile Heavy Metal gruplarının niceliği, niteliği arasında zımnen bağ kurmuştur. Kişi başına düşen Heavy Metal grup sayısının en fazla Finlandiya’da olduğunu kaydetmiştir. Ayrıca Finlandiya’nın iyi yönetişim sıralamasında da üst noktalarda yer aldığını belirtmiştir.
(Gojira Paris 2024 Olimpiyatları açılış törenine metal damgası vurdu)
Danimarka eski Başbakanı Lars Løkke Rasmussen ise, Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo’nun 2017 yılındaki ziyaretinde Metallica’nın Danimarkalı bateristi Lars Ulrich imzalı ünlü Master of Puppets albümünü dünya kamuoyunun gözü önünde hediye etmiştir. Widodo, Metallica hayranlığı ile bilinmektedir.
Yukarıdaki örneklerin de gösterdiği üzere Heavy Metal diplomatik ilişkilerde öne çıkan bir kültürel araç olabilmektedir. Dolayısıyla müziğin ve scene’lerin evrensel niteliğinin altı çizilmektedir. Her ne kadar Macron, Olimpiyat açılış töreninde sergilenen performanslarda Fransız kültürünün yansıtıldığını söylese de Gojira, Gojira’nın performansı ve dünya genelinde yarattığı yankı Heavy Metal’in ve scene’lerinin evrensel niteliğine göndermede bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle Heavy Metal artık “öteki” kimliğinden yavaş yavaş uzaklaşmaktadır. Fakat bu yorum heavy metal’in ana akım olduğu anlamına gelmemektedir.
Özellikle 1980’lerde toplumun çoğunluğu tarafından ve müzik endüstrisinin belli bir kesimince “ötekileştirilen” Heavy Metal, giderek bu “öteki” kimliğinden sıyrılmaktadır. Heavy Metal, artık salt “öteki” olmadığını; kültürün, tanıtılması istenilen resmî imajın ve anlatının parçası haline geldiğini göstermektedir. Farklı aktörler tarafından giderek daha fazla şekilde benimsenmesi, sadece ulusal değil evrensel kültürün önemli öğesi olarak kabul görmesi Paris örneği ile bir kez daha anlaşılmıştır.
Geçmiş yıllarda ABD de dahil olmak üzere çeşitli ülkelerde ve Fransa örneğinin gösterdiği üzere günümüzde de Heavy Metal müzik ve grupları Satanizm başta olmak üzere şiddetle, cinsellikle, yabancı madde kullanımıyla özdeşleştirilmektedir. Bu konuda dünyaca en fazla bilinen örnek ABD’de Demokratların eski başkan adaylarından Al Gore’un eski eşi Tipper Gore ve arkadaşlarının kurduğu Parental Advisory Explicit Lyrics etiketi dayatması ile bilinen Parents Music Resource Center adlı oluşumdur. Judas Priest, W.A.S.P., Twisted Sister, AC/DC gibi gruplar, albümleri ve sahne şovları ile şiddeti, cinselliği, Satanizmi teşvik etmekle suçlanmıştır. Söz konusu gruplar ve albümleri üzerinde sansür girişiminde bulunmak istenmiş fakat süreç bahsedilen etiketin albüm kapaklarına konulmasıyla sonlanmıştır.
Sonuç olarak Paris 2024 Olimpiyatları açılış töreni sadece Fransız metalheadler için değil, dünya genelindeki metalheadler için de coşkulu ve gurur verici bir deneyim olmuştur. Gojira’nın bateristi Mario Duplantier’in ifade ettiği gibi bu önemli ve dünyanın izlediği spor etkinliğinin açılış töreninde Gojira’nın yer alması metal müzik ve metalheadler için oldukça önemli bir gelişmedir. Heavy Metal, ana akım etkinliklerde “görünür” olmaya ve sesini geniş kesimlere duyurmaya devam etmektedir.
Doç.Dr.Ceren Gürseler Solak
(Gojira teklisi Mea Culpa – Ah! Ça Ira – 30 Ağustos 2024’te yayınlandı)
Metal Oda, bu derin araştırma ile hazırlanan yazıya bir arka plan notu düşerek siz okurları için Olimpiyatlardaki bu gösterinin tarihsel geçmişine ışık tutmak ister:
Devrim ve Conciergerie
Gojira’nın şovu için nefis bir açıkhava dekoru olan ünlü Conciergerie hapishanesi, Fransız Devrimi esnasında Kraliçe Marie -Antoinette dahil binlerce mahkumun hapsedildiği, giyotinle infazlarından önceki son durak olarak işlev gördü. Gojira’nın performansı sırasında fırlatılan kırmızı konfetilerle adeta kana bulanan Conciergerie’nin farklı pencerelerinde farklı tablolar (kucağında kesik başı ile Marie Antoinette gibi) ve grup üyeleri yer aldı. Fransız tarihinin bu son derece kanlı dönemine gönderme yapan etkileyici gösteri, şiddetli yağmur altında gerçekleşti. Grubun bateristi Mario Duplantier, gösteriden sonra yayınladığı detaylı bir videoda, devrimcilerin marşı Ah Ça Ira’yı yorumlamamız ve baterimi çalarken yağmurdan sırılsıklam olmam çok “metal” oldu demiştir. Devrimcilerin simgesi “Ah Ça Ira” marşı da ilk defa 1790 yılında sokaklarda duyulmaya başlanmıştır ve içinde geçen “aristokratları asacağız” sözleri dikkat çekicidir.
Opera ve Tiyatro Olimpiyat Sahnesinde
Olimpiyatların açılış töreni, tiyatro disiplininden gelen ve açılışta Fransız şıklığını konuşturan sanat direktörü ve aktör Thomas Jolly’ye emanet edilmişti. Metal müzik ve operayı birleştiren şovunda Gojira, mezzo soprano Marina Viotti ile güçlerini birleştirdi: Marina Viotti, açılıştan sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada 16 yaşından bu yana sıkı bir metal müzik dinleyicisi olduğunu ve metal ile opera arasında kurdukları bu özel müzikal köprünün özgür, devrimci ve çok epic olduğunu söylemiştir. Avusturya arşidüşesi Marie Antoinette’e (Maria Antonia) gelirsek, pek çok saray entrikası ve komplonun hedefinde yer almış, kendi söylemediği sözler (Ekmek bulamazlarsa pasta yesinler!) üzerine yapışmış ve dedikodularla bire bin katarak fakir halkın gözüne sokulan lüks hayatıyla günah keçisi haline getirilmişti. Çocuk yaşta ailesinden ve sevdiği herşeyden koparılarak gelin geldiği Fransa’daki trajik hayatını Concorde Meydanı’nda (Devrim Meydanı) kurulan giyotinin altında noktalayan Marie-Antoinette’in hayatının son dakikalarında bile zarafet ve soğukkanlılığını elden bırakmadığı rivayet edilir. Kraliçe’nin tartışmalı hayat hikayesi hakkında daha fazla bilgi edinmek için 1938 ve 2006 tarihli iki Marie-Antoinette filmini de izleme önerimiz olarak buraya not düşelim.
(Kirsten Dunst 2006 Sofia Coppola filmi Marie-Antoinette filminde)
©2024@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”