Metal müzik sayfasında Calypso ve Harry Belafonte’nin ne işi var demeyin: bugüne kadarki yazılarımdan anlamış olacağınız üzere Metal Oda ’da müzik ve sanatın değişik alanları karşınıza çıkabilir, çıkmaya da devam edecek. Yazının sonuna kadar sabredenler Calypso müziği ve inşaat konusunun hangi noktada kesiştiğini görüp şaşıracaklar.
Ülkemizi sarsan, on şehrimizi yerle bir eden deprem felaketini yaşıyoruz. Depremin ilk gününden bu yana moral çöküntüsü ile de savaşıyoruz. Şu hayatta en çok sevdiğim, tutkuyla bağlandığım şey olan müziğe bile uzak durdum 6 Şubat’tan beri. Yüreğimdeki ağırlık dağılmasa da azar azar hafifliyor. Dün plak koleksiyonumdan rastgele bir plak çektim dinlemek için: Harry Belafonte’nin bir milyondan fazla satmış “Calypso” albümü çıktı karşıma. 1956 baskısı bu plak anneannem ve dedemin arşivlerinden. Albümün açılış parçası Day-O (Banana Boat) herkesin çok iyi bildiği bir ezgi. 19.yy ortalarında Trinidad ve Tobago’dan çıkan Karayip stilinde bir müzik türü olan Calypso ise, ritm kökeni olarak Afrikalı kölelerin geleneksel müziği Kaiso’ya dayanır. Karayipler Calypso müziğinin pek çok alt türü vardır: kendinden sonra gelen Ska ve Reggae gibi türlerin de yolunu açan Jamaika Halk Müziği “Mento” da bunlardan biridir. Amerikalı şarkıcı, aktör ve aktivist “King of Calypso” Harry Belafonte ise bu türün popülerleşmesine katkıda bulunan en iyi icracısı olarak müzik tarihine geçmiştir.
Çocukluğumdan beri çıkarıp arada dinlediğim, Harry Belafonte’nin Mento türündeki geleneksel Jamaika halk şarkılarını derlediği “Calypso” albümünü müzik dolabımda çalmaya başladım dün. Day-O, Jamaica Farewell gibi tatlı şarkıları dinlerken plağın ikinci yüzünde “Hosanna” parçasına denk geldim. Müziğine odaklanmışken sözler bir anda dikkatimi çekti: dur bakayım haydaa ne diyor bu falan derken, konunun ev inşa etmekte olan bir adamın hikayesi olduğunu fark ettim. Küba’nın güneyinde Karayipler’de yer alan ada ülkesi Jamaika’nın da dünyanın en tehlikeli deprem, kasırga vs. bölgelerinden biri olduğunu, Enriquillo-Plantain Garden fay hattının Jamaika’yı boydan boya geçtiğini, 1692 Port Royal depreminde toprak sıvılaşması (soil liquefaction) ve tsunami ile birlikte binlerce can kaybı yaşandığını ve ülkenin en son 2020’de Cayman adaları merkezli 7.7 büyüklüğündeki bir depremle sallandığını şuraya not düşüp, Hosanna’nın sözleriyle devam edelim. Kullanım yerine göre bir kadın ismi ya da yaratıcıdan yardım istemek için kullanılan bir imdat çağrısı olabilecek Hosanna! (İbranice Hoshana) başlıklı parça, konusunu İncil’deki öğüt veren kısa öykülerden (parable-kıssa) birinden alır. Evini kumun üzerine inşa etmiş aptal bir adamla evini kayaların üzerine inşa etmiş akıllı bir adamı anlatır bu Jamaika halk şarkısı. İnsanların başlarına gelen felaketlerin unutulmaması için kuşaklar boyunca ortak hafızanın aktarıldığı sözlü geleneğe (oral tradition) aittir halk şarkıları, halk türküleri. Sözlere yakından bakalım:
Hosanna, me built a house, oh
House built on a weak foundation
Will not stand, oh no
Stories told through all creation
Will not stand, oh no
Rain come wash it down (Ha-ha)
Sun come burn it up (Ha-ha)
Storm come blow it down (Ha-ha)
This house could never be (Oh no)
It would be weak, you see
House built on a rock foundation
It will stand, oh yes
Stories told through all creation
It will stand, oh yes
Türkçe özeti:
Bir ev yapıyorum ben,
Tarih boyunca hep anlatılır:
Zayıf temele sahip, kuma oturmuş ev dayanmaz,
Yağmurlar onu ıslatır, nehir onu sürükler götürür,
Güneş onu yakar, kurutur,
Fırtına onu uçurur, böyle ev yapılmaz,
Kayaya oturmuş ev dayanır.
Orijinal sözlerde ise açıkça kumluk araziye yapılan evin dayanıksız olacağı, kayalık arazide yapılacak evin doğa şartlarına dayanıklı olacağı yazmaktadır; yanlışı gösterirken doğru olanı da şudur denmektedir:
Me build ‘pon sandy ground, (ha, ha)
The rain come wet it up, (ha, ha)
The sun come burn it up, (ha, ha)
The river wash it ‘way, (ha, ha)
The storm come blow it down, (ha, ha)
The house is weak you see, (ha, ha)
The house done gone you see.
Me build ‘pon rocky ground, (ha, ha)
The rain come fall ‘pon it, (ha, ha)
The sun come shine ‘pon it, (ha, ha)
The house is strong, you see, (ha, ha)
Me build ‘pon rocky ground.
Hosanna, me build me house, oh. (ha, ha)
Yanlış inşa edilen evle ilgili dizelerin sonundaki Oh,no! ve Ha-Ha! ünlemleri de ayrıca dikkat çekicidir. Bizim ülkemizde yaşanan doğal afetlerle ilgili de türküler, ağıtlar vardır tabii ki: Kızılırmak Türküsü, Erzincan Türküsü gibi. Ancak bunlar genel olarak kaderci ve iş işten geçtikten sonrasının sızlanma şarkıları olup, Hosanna gibi açıkça teknik direktif vermemektedir.
Bugüne kadar defalarca dinlediğim plakta dikkatimi çekmemiş olan ve yaşadığımız deprem felaketi sebebiyle bugün sözleri bana çok anlamlı gelen Calypso stilindeki “Hosanna” parçasının hikayesi böyle işte sevgili dostlar. Sonuç olarak Jamaika halk şarkılarında bile yüzlerce yıldır halk ibret alsın da düzgün ve sağlam yere ev kursun diye anlatılanları, kutsal kitaplarda binlerce yıldır üzerine basa basa söylenenleri biz hiç anlamamışız. Çocukluğumuzda Uzay Çağı diye düşünülen 2023 yılına geldiğimizde deprem ülkesi Türkiye’de hala dere yataklarına, dere kumuyla evler inşa etmişiz. Yazıklar olsun diyorum.
©2022@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”
Trackbacks & Pingbacks
[…] 2023’te Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7,8 ve 7,5 büyüklüğünde depremlerle sarsıldı; ülkemizin 350 bin kilometrekarelik bir alanı hasar gördü ve 14 milyon insanımız […]
Comments are closed.