Yngwie Malmsteen

Yngwie Malmsteen geçtiğimiz Haziran ayında yeni yaşına girdi. Neoklasik Metal’ in Tanrısı, efsanevi elektro gitar virtüözü İsveçli müzisyen,  gelecek nesillere ilham verici enerjisi ile koca bir yılı daha devirdi.

Kendisine türünün son örneği diyebiliriz; Heavy metal, neoklasik metal ve hard rock türlerini kendi eşsiz tarzı ile harmanlayan Yngwie Malmsteen, küçükken bir virtüoz olmayı düşünmemiş. 7 yaşında televizyon karşısında Jimi Hendrix’in performansını görünce hayatı değişmeye başlayan Yngwie Malmsteen, 10 yaşına geldiğinde Deep Purple bestelerinin tamamını çalmış ve Ritchie Blackmore’a olan hayranlığı onun eşsiz müzik stilini ortaya çıkarmaya yetmiş. Düşünsenize hayatınızın ışığı bir anda değişiyor ve dünyanın en iyi elektrik gitar ustalarından biri olmaya başlıyorsunuz; ne havalı ama!

Yngwie Malmsteen

Ergenlik çağında kullandığı motosikletini çılgınca okul koridorunda sürerken oraya ait olmadığını hisseden Yngwie Malmsteen, okula gitmeyi tamamiyle bırakmış. Okuldaki arkadaşları tarafından “baş belası” olarak damgalanan Yngwie Malmsteen, insanların ne dediğini önemseme gereği duymayarak kendisini deyim yerindeyse parmaklarının gücüne kaptırmış.

Bu süre içerisinde bir gitar atölyesinde işe giren Yngwie Malmsteen; Bach, Vivaldi, Beethoven ve Mozart gibi ustaların klasik yapıtlarını özümsedikçe kendisinin olağanüstü tarzı şekillenmeye başlamış, neredeyse her gün gitar çalmaya devam eden Ynwie Malmsteen, gitarının üzerinde bile uyuyakalmaya başlamış…

Bu sıralarda oluşturduğu demo müzikleri ülkesi olan İsveç’de bekleneni karşılamayınca ordan ayrılmak zorunda olabileceğini kafasına koyan Yngwie Malmsteen, 18 yaşında Stockholm’den Amerika’ya taşınmaya karar verdi. Oradaki plak şirketlerine demo kayıtlarını tekrardan göndermeye başlayan müzisyen, Shrapnel Music’in kurucusu Mike Varney’den gelen mesaj ile adeta havalara uçtu.

1983 yılında Steeler Grubu ile birlikte kendi isimlerini taşıyan ilk albümlerini yayınlayınca umduğunu bir türlü bulamayan Yngwie Malmsteen, o zamanlar gruptan ayrılarak Alcatrazz’a katıldı. Yngwie Malmsteen, küçüklüğünden beri “kendi parmaklarının üstünde durmayı” kafasına koymuş ve gruptan ayrılarak solo kariyerine başlamış; bu ayrılış onun için “Bir Devrimin Öncülüğü” nitelinde olmuştu.

1984 yılına geldiğimiz zaman; 8 şarkılık “Rising Force” isimli ilk solo albümünü “Polydor Records” etiketi ile yayınlanan Yngwie Malmsteen, “Güç Bende Artık!” sözünü bu albümde hissettirmiş, albümün her detayında imzası olan müzisyen, artık yalnız olduğu için kendini çok daha iyi ifade etmeye başlamıştı. Her ne kadar Yngwie Malmsteen’e “En İyi Rock Enstrümental Performansı” dalında Grammy adaylığı kazandırsa da, müzisyeni rock tarihinin en parlak ve en iyi yıldızlarından biri haline getiren bu albüm, müzik sözlüğüne yeniden bir kavramı da beraberinde getirmişti: “Neoklasik Metal”

Yngwie Malmsteen

(Rising Force-1984)

Neoklasik Metal; genellikle klasik müzikten etkilenen, çok teknik bir çalıma sahip, hem klasik hem de speed metal müziğin etkilerinden oluşan bir heavy metal alt türüdür. 1960’ların sonlarında ortaya çıkan bu tür, yıllar geçtikçe popülaritesini kaybetti ve 1980’lerin sonlarına doğru tekrar zirveye ulaştı.

Yngwie Malmsteen, “Odyssey” albümünün kayıtlarını yaparken ölümcül bir araba kazası geçirmiş, artık müzik yapamayacağı ve ayağa kalkamayacağını düşünmeye başlayan müzisyen, gücü bir nevi kendi gitarında bulmuştu.

Kayıtları tamamlamaya başlayan Yngwie Malmsteen, “Odyssey” albümünde 80’li yılların efsanevi müzisyeni Joe Lynn Turner ile çalıştı. Albümdeki şarkıların sözlerini Joe Lynn Turner’a emanet eden Yngwie Malmsteen, albümün müziklerini de kendisi yaptı. “Odyssey” albümü tüm ihtişamı ile 1988 yılının başlarında yayınladığı zaman “US Billboard 200” listesine 40 numaradan girdi ve haftalarca listede yerini korudu.

“Odyssey”, tüm albümlerinin içinde Yngwie Malmsteen’in başyapıtı olabilir. Albümü dinlediğiniz de o eşsiz notaların sizleri büyüleyeceğine adım gibi eminim. Yngwie Malmsteen arşivinizden eksik etmeyeceğiniz, tekrar tekrar dinleyebileceğiniz bir albüm yayınlamış. Ruh haliniz geçmişin izlerini hala arıyorsa “Odyssey” albümü tam olarak size göre!

Yngwie Malmsteen

 

(Odyssey-1988)

Bu arada size önemli bir detaydan daha bahsetmek isterim; Joe Lynn Turner, geçmiş yıllarda Neo-klasik Metal türünde müzik yapan Türk gitar virtüözü Cem Köksal ile birlikte çalışmışlardı. Hatta 2006 yılında Coca Cola Soundwave sahnesinde Şebnem Ferah, Cem Köksal ile aynı sahneyi paylaşmıştı.

2021 yılında yayınladığı “Parabellum” isimli son albümü dahil, kariyeri boyunca toplam da 22 stüdyo albümü ile çizgisini bozmayan Yngwie Malmsteen, 80’lerin ortasında hard-rock türünü duygusal notalarla birleştirmesiyle tanındı ve kendine hayran bırakan enfes bir neoklasik bir tarz oluşturdu.

Yngwie Malmsteen

(Trilogy-1986)

41 yıllık müzik kariyerinde TIME dergisinin “Tüm Zamanların En İyi 10 Elektrik Gitaristi” arasında yer alan Yngwie Malmsteen’in dünya çapında milyonlarca gitarist üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğundan bahsetmiyorum bile! Kendisi öyle efsane bir adam!

Keşfetmediyseniz bütün albümlerine şöyle bir bakın, hatta yastık altı bile yapabilirsiniz, gerçekten bir ders niteliğinde! Yngwie Malmsteen’in o sihirli parmakları gitara vururken, melodilerin kulaktan vücudunuza doğru yayıldığını; beş boyutlu bir dünyanın içine çekildiğinizi hissediyorsunuz. Bugün bile, kendisi o sarsılmaz yerini korumaya halâ devam ediyor…

Neoklasik Metal türünün efsanesi Yngwie Malmsteen ’in bu vesile ile geçmiş doğum gününü kutluyor ve kendisine muhteşem gitarı ile birlikte eşi benzeri olmayan seneler diliyoruz.

Hep Bizimle Kal, Ynwgie Malmsteen!!!

Metal Oda’nın İlave Notu: Büyük hayranı olduğum Malmsteen’in muhteşem ve bence kült “Rising Force”, ” Odyssey” ve “Trilogy” albümlerini gitar öğrencisi olduğum kasetli yıllarda satın almış ve evire çevire kaset bantları kopana kadar dinlemiştim. Ygnwie Malmsteen’e ayrı bir sempati ve sevgi duymamın bir başka sebebi kendisinin ülkemizi 6 Şubat’ta vuran deprem felaketinde ilk mesaj yayınlayan ve hep destek veren müzisyenlerden olmasıdır. Türkiye konusunda ilave hassasiyetinin kaynaklarından biri de İzmir doğumlu Türk eşi April (Ebru) Malmsteen’dir. Deprem felaketinde hayranlarını yardım derneklerine bağış yapmaya davet eden Türk dostu Malmsteen’i çok seviyoruz.

 

©2023@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”

2 replies

Comments are closed.