“Bir çarşamba Shaft’ta Yavuz’u dinlemek Hendrix’in mezarını ziyaret etmek  gibidir.” 

Bu yazımda, tam 54 yıl önce 25 Eylül 1970 yılında  Samsun’da doğan ve hayatta olduğu 31 yılı ışıklarla donatarak bize paha biçilmez eserler bırakan bir adamdan bahsedeceğim; Yavuz Hilmi Çetin.
Gazeteci bir babanın çocuğu olan ve küçük yaştan itibaren müziğe ilgili olan Yavuz Çetin, hiçbir zaman sadece ilgili olmakla yetinmeyip 10 yaşından itibaren birden fazla telli çalgıyla ilgilenip, ilerleyen zamanlarda elektro gitara hayranlık duyarak Fender Stratocaster’ı ülke dahilinde en iyi kullanan müzisyenlerden biri haline gelmiştir.

Marmara Üniversitesi müzik bölümüne giren Yavuz Çetin, Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde düzenlenen müzik yarışmasından ve okul arkadaşı olan Ercan Saatçi ile yaptıkları ”ll Cry Again” isimli şarkıyla birlikte “Hey” dergisinin yarışmasından birçok ödül ile çıkar.

Hiçbir zaman az ile yetinmeyecek olan bu güzel adam, 90’lı yılların ortasında kendisi gibi değerli müzisyenler olan Kerim Çaplı, Batu Mutlugil ve Zafer Şanlı ile kült haline gelmiş rock ve blues parçalarına cover yaptıkları, aktif oldukları süre boyunca da dinleyicilerine unutulmaz anlar deneyimletmiş olan Blue Blues Band ’i kurar.

(Yavuz Çetin – performans enstantanesi)

“İLK” ALBÜM

Bir süre sonra stüdyo müzisyenliğine de adım atan Yavuz, birçok sanatçının albüm kayıtlarında da eşsiz yeteneğiyle yer alır. Göksel’in “Sabır” şarkısındaki talk box performansı Türkiye’de bir ilk olup, onu ülkemizde talk box kullanan ilk müzisyen konumuna yerleştirir.
Bir yandan MFÖ (Mazhar-Fuat-Özkan) grubuyla, bir yandan da Yavuz Çetin Group adı altında barlarda çalmaya devam eden Yavuz, çok geçmeden isminden de anlaşıldığı gibi “ilk” albümü için çalışmalara başlar.
Yavuz Çetin bu albümü ile müzikal yeteneğini yazdığı sözlerle harmanlayıp bizi kendi iç dünyasına, hislerine, melankolisine ve tutkularına dahil etmeyi o kadar kuvvetli bir şekilde başarmıştır ki üzerinden yıllar dahi geçse de eskimeyecek duygular hissettirir dinleyicisine.

(Yavuz Çetin “İlk” albüm 1997)

Lakin hislerine kapılan sadece dinleyicisi olmaz. Yavuz hissettirdiği kadar hisseder de. Toplumun acısını kendi acısıymışçasına üzerinde taşır. Çevresini ışıklarla donatmasına rağmen bilmez ne kadar sevildiğini. Hayatının son dönemlerinde ağır bir depresyon ile mücadele eder.

1999 yılında TMC ile anlaşır ve ikinci albümü “Satılık” için çalışmalara başlar. Her yönüyle kendisine ait olan bu albüm, Yavuz Çetin’den bize kalan son şey olur. Bu albümün yeri hem bu sebepten, hem de harçlıklarımı biriktirerek sahip olduğum ilk albüm olmasından dolayı benim kalbimde çok ayrı bir yere sahiptir.

SON

Manik depresyon sebebiyle tedavi gördüğü hastaneden iyileştiği gerekçesiyle taburcu edilen Yavuz, kısa bir süre sonra, “Satılık” albümü henüz sevenleriyle buluşmadan bizi acı bir habere boğar. 15 Ağustos 2001 tarihinde saat 19.00 sularında Boğaz Köprüsü’nden atlayarak hayatına son veren Yavuz Çetin’in otomobilinde ruhsatı, ehliyeti, 500 dolar ve 190 lira, çeşitli ilaçlar ve 7 tane anahtar bulunur. Blues müziğin Altın Çocuk’u, geride yeri doldurulamayacak eserler ve onu her daim seven dinleyiciler bırakarak bu dünyaya veda eder.

15 ağustos, Türk Blues’unun yetim kalma tarihidir. Ne şanssızlıktır ki ben de bu tarihte doğdum. Bu yüzden hayatta olduğum süre boyunca aldığım yer bir yaş, Yavuz Çetin ve eserlerini andığım bir başka yıl olacak.
Kendisinin de dediği gibi,

“Bir gün gelir herkes kendi yoluna gider, her şey nasıl başladıysa öyle biter.”

(Yavuz Çetin ve babası Erdal Çetin’in mezarları-İstanbul)

Bu yıl sevgili Yavuz’u 23. kez anıyoruz. 23. kez teşekkür ediyoruz bize bıraktıkları için.

Huzurla uyu Altın Çocuk, iyi ki geçtin bu dünyadan.

Not: Yavuz Çetin’i daha yakından tanıyabilmek için, Kerim Çaplı ile birlikte hayatlarını, müzikal performanslarını, trajik sonlarını, tanıklıklar ve orijinal kayıtlarla harmanlayan “Blue” (2017) isimli belgeseli izlemenizi öneririm.

Metal Oda’nın Notu: Ölümcül sonuçları olabilen bipolar hastalık (manik-depresyon), tedavi edilebilir ve yoğun duygu durumlarının kontrol altına alınmasıyla, kişilerin kendi hayatlarına son vermesi engellenebilir.

 

©2024@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”