Metal Oda ülkemiz rock sahnesinin güçlü sesi Zerrin Mete ile söyleşti. Zerrin Mete ile yeni teklisi Parçalı Bulutlu’yu, rock müziği ve müzik öğretmenliğini konuştuk.
Zerrin, yeni teklin “Parçalı Bulutlu” 29 Kasım’da çıktı. Bu sene senin için yoğun geçti diye düşünüyorum çünkü Ekim 2024’te yayınlanan Crystal teklisinde de ZIRTAPOZ ile featuring sanatçı idin. Parçalar nasıl ortaya çıktı, hangi müzisyen ve yapımcıların emeği geçti, nasıl bir süreç yaşandı biraz bahseder misin?
ZIRTAPOZ grubunun klavyecisi ve şarkının bestecisi olan arkadaşım Atacan Canay, şarkıyı bana dinletmiş ve benim seslendirmemi çok istediğini söylemişti. Ben de şarkıyı çok beğendim ve keyifle seslendirdim. Yapım aşamasında ise sadece vokal kayıtlarında yer aldım. Son yayınladığım, kendi parçam “Parçalı Bulutlu” nun söz ve müziği bana ait. Düzenlemesini, mix, masteringini sevgili Gürkan Kömürcü yaptı. Bence çok da güzel oldu. Şarkının hikayesi ise son yıllarda iç dünyamda yaşadıklarımı anlatıyor aslında. Şarkının adına ilham olan “parçalı bulutlu” ifadesi, öğrencilerimin nasıl olduğumu sorduklarında verdiğim yanıttı. Bunu sürekli yaptığımı fark edince hissettiklerimi bir şarkıyla anlatmak istedim. Şarkı sözlerini iki yıl kadar önce karalamaya başlamıştım. Zaman içinde olgunlaştı ve bir beste haline geldi. Şarkıyı yayınladıktan sonra gelen mesajlardan anladım ki bunları yalnızca ben hissetmiyormuşum. Özellikle kadın dinleyicilerimden şarkıda anlatılan duyguları paylaştıklarını ileten güzel mesajlar aldım.
Rock ve metal müziğe nasıl bulaştın peki?
Ankara’da doğdum ve büyüdüm. Lise yıllarımda yayınlanan Blue Jean, Hey gibi gençlik dergilerini takip eder, müzik gruplarını, solistleri öğrenirdim. Blue Jean dergisinin zaman zaman kaset hediye ettiğini hatırlıyorum. Ben de harçlıklarımdan kaset için bir bütçe ayırmaya gayret ediyordum. TRT’de yayınlanan Rock Market programında izlediğim grup ve sanatçılardan beğendiklerimin kasetlerini almaya çalışırdım. Karışık kaset doldurturdum. Böyle böyle bu işe bulaşmış oldum.
Çok yoğunsun: Galatasaray Lisesi’nde müzik öğretmenliği, İstanbul’da Dorock, Ağaç Ev, Arsen Lüpen gibi sahneler, İstanbul dışında Eskişehir, İzmir, Ankara sahneleri, vokal koçluğu ve bir de Senforock koşuşmacası derken yeni müzik üretimine de zaman ayırabiliyorsun. Vaktini nasıl planlıyorsun? Zerrin Mete’nin tipik bir günü nasıl geçiyor?
Tipik bir günümü okul mesaim belirliyor aslında. Ben de okuldan arta kalan zamanlarımı, yine çoğunlukla müzikle ilgili işler yaparak dolduruyorum. Açıkçası bu kadar yoğun olmak yorucu olsa da boş kalma duygusu pek tercih edeceğim bir durum değil. Harekette bereket vardır, diye boşuna dememişler.
“Parçalı Bulutlu” bir kadının içinde yaşadığı çıkmazları, umutsuzlukları, insanlara sergilediği güler yüzünün arkasındaki karanlığı ama hiç bitmeyen umudu anlatıyor. Bu sadece benim değil, muhtemelen bütün kadınların şarkısı.” – Zerrin Mete
Parçalı Bulutlu teklisinde toplumsal yaramız kadın cinayetleri konusuna ve karanlık gözüken geleceğimize vurgu var bildiğim kadarıyla. Parçanın anlatmak istedikleriyle ilgili neler söylemek istersin?
Aslında ben bunu şarkı yayınlandığında sosyal medyada yaptığım ilk paylaşımda anlatmaya çalıştım. Onu tekrarlamak isterim: “Son yıllarda iyi hissetmiyoruz… Yolunda giden pek fazla şey yok. Önce pandemi, sonra ekonomi, biraz melankoli ve “eskiden her şey daha iyiydi” dedirten bolca nostalji. Çocuk ve kadın cinayetleri, hayvan katliamları. Bırakın selam verip gülümsemeyi, birbirinden nefret eden, biri diğerine saldıran insanlar. Adalet duygumuzun yok oluşu. Bir girdabın içindeymişiz de neyle, kiminle çarpışacağımız belli değilmiş gibi. Ne ara böyle olduk acaba?
Elbette, ara sıra güzel şeyler de oluyor. Sevdiklerimle birlikte olmak ilaç gibi geliyor. Zeytin’in mırlamaları huzur veriyor. İşte böyle inişli çıkışlı, dalgalı bir halde koşturup dururken “nasılsın” diye soranlara hep “parçalı bulutlu” diye yanıt veriyordum. Başka bir yanıt vermediğimi fark ettiğim bir gün böyle bir şarkı yazmak geldi aklıma.
“Parçalı Bulutlu” bir kadının içinde yaşadığı çıkmazları, umutsuzlukları, insanlara sergilediği güler yüzünün arkasındaki karanlığı ama hiç bitmeyen umudu anlatıyor. Bu sadece benim değil, muhtemelen bütün kadınların şarkısı.”
“Müzisyen veya herhangi bir meslek erbabının cinsiyeti değil, kişiliği, yaptığı işin niteliği, çalışkanlığı, işini ciddiye alması ve diğer insanlara saygı göstermesi esastır.” – Zerrin Mete
Zerrin Mete, kadın bir rock sanatçısı olarak müzik dünyasında ve sahnede zorluklarla karşılaştı mı peki?
Karşılaşmaz olur muyum? Türkiye’de herhangi bir meslekte kadın olup da zorlukla karşılaşmamak mümkün mü? Çok değerli insanlarla çalıştım, çalışıyorum ama öyle bir an geliyor ki aynı şartlarda bir erkek müzisyene gösteremeyecekleri davranışı kadın olduğum için bana göstermekten çekinmiyorlar. Ben de geri adım atmadığım için sorunlar yaşanabiliyor. Hele kadınların daha da azınlıkta olduğu rock müzik camiasında bu durumlar daha da fazla görülebiliyor. Herkesin şunu bilmesi, kabul etmesi, ona göre davranması gerekir: Müzisyen veya herhangi bir meslek erbabının cinsiyeti değil, kişiliği, yaptığı işin niteliği, çalışkanlığı, işini ciddiye alması ve diğer insanlara saygı göstermesi esastır. Saygıyı hak eden bunlardır, kadın ya da erkek olmamız değil.
(Zerrin Mete: “Türkiye’de herhangi bir meslekte kadın olup da zorlukla karşılaşmamak mümkün mü? “)
Öğrencilerin tarafından çok sevilen bir öğretmensin: sosyal medyada adeta bir sevgi seli var öğrencilerinden. Öğretmenlikle ilgili söylemek istediklerin.
Öğretmenlik hayalimdeki meslek değildi ama hayat şartları bunu meslek olarak tercih etmemi gerektirdi. Bununla birlikte öğrencilerle birlikte olmak, onlara yeni bir şeyler öğretebilmek, ufuklarını açabilmek, hatta bazılarının hayatına dokunabilmek güzel. Keşke öğretmenlik mesleği hem maddi hem de manevi bakımdan desteklense ve hak ettiği saygıyı görebilse.
Geçen seneden bu yana ülkemiz dünyaca ünlü rock ve metal sanatçılarının akınına uğruyor: 2025’te de Till Lindemann, Gojira, Guns ‘N Roses, Dream Theater gibi devleri İstanbul’da seyretme ayrıcalığına sahip olacağız. Bir sanatçı olarak bu konser furyasını sen nasıl değerlendiriyorsun? Sence bu dev grupları ülkemizde ilk defa seyretmek, gençlerin rock ve metal müzik sanatçılığını seçmesinde etkili olur mu?
Bilet ücretlerinin çok yüksek olması önemli bir sorun ama bu tür etkinliklerin sayısının artması mutluluk verici. İçinde bu müziğe yönelik bir tutku olan gençler olumlu yönde etkilenecektir tabii.
” Konser organizasyonların para kazanma amaçlarının dışında müziğe destek olmak gibi bir sorumlulukları da var, bence. Bu taraf uzun yıllardır eksik kaldı Türkiye’de.” – Zerrin Mete
Ülkemizde rock ve metal adına çok başarılı işler yapılıyor: peki sence yeterli mi? Gruplarımızı dünya sahnelerinde görmek için neler yapılmalı?
Evet, çok başarılı işler yapılıyor ama festivaller gibi etkinliklerde sahne alan grup ve müzisyenler hep aynı. Neden? Bu seçimde popülerlik önemli olacaksa seyirciyle buluşamayan müzisyen ve gruplar nasıl popüler hale gelecek? İş alımı yapan şirketlerin en az şu kadar yıl çalışma deneyimi istemesi, yeni mezunların deneyimleri olmadığı için bu işlere girememesi ve işe giremedikleri için de hiç deneyim kazanamamaları gibi bir kısır döngü bu. Bu organizasyonların para kazanma amaçlarının dışında müziğe destek olmak gibi bir sorumlulukları da var, bence. Bu taraf uzun yıllardır eksik kaldı Türkiye’de.
Rock ve metale gönül vermiş ve bu müziği yapmak isteyen gençlere (hoca ve sanatçı olarak) neler söylemek istersin?
Çok çalışsınlar, çok üretsinler ve kalplerinin sesini dinlemekten asla vazgeçmesinler. Artık bağımsız olarak müziğinizi üretip dağıtmak mümkün. Bu olanaklar bizim zamanımızla karşılaştırıldığında olağanüstü şeyler. Bu avantajı kullanmalılar. Benimle bu röportajı gerçekleştirdiğiniz için, her zamanki yakın ilginiz için teşekkür ederim. Herkese sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir hayat ve güzel bir yıl diliyorum.
Sohbetimize vakit ayırdığın için çok teşekkürler.
©2024@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”