2 Ekim gecesi sahne aldığı mekanda istek parça söylemediği için müzisyen Onur Şener kardeşimiz vahşice katledildi. Olay tüm müzik camiasını yasa boğup şaşkına çevirirken, ünlü müzisyenlerden kınama ve taziye mesajları yağdı twitterdan. Biraz istek parça konusunu mercek altına alalım istedim bu yazıda.

Sahneye çıkarken programları, şovları için belli bir setlistleri olur ciddi müzisyenlerin. Belli bir grubun çok sevilen bir parçası tabii ki vardır: grup ya da müzisyenler de bunu bilir, belli bir albüm tanıtımı ya da belli bir konseptte şov yapmıyorsa bu şarkıya zaten yer verir setlistinde. Siz mesela çok büyük ve artık marka olmuş grup ya da sanatçıların  istek parça söylediğini gördünüz mü allahaşkına? Celine Dion sahnedeyken mesela, şunu söyle bunu söyle diyebilir misiniz? Ya da klasik müzik konserinde bis yapan sanatçıya ben Chopin’in filan hangi eserini çok severim onu çal diyebilir misiniz? Onun “bis”lerine kadar setlisti hazırdır zaten. Pop, rock ve heavy metal konserlerinde de doyamadık daha isteriz diyen seyirci için önceden setliste eklenmiş “Encore” parçası ya da parçaları vardır zaten. Ha şu olabiliyor: grubun en sevilen parçalarından bir seçki oluşturabiliyor müzisyenler belli bir konser için. O seçki de hayranlara sorularak hazırlanabiliyor bazen. Ama sahnedeki gruba repertuarı dışında bambaşka bir gruptan şu şarkıyı çal, bu şarkıyı çal dendiğini gördünüz mü? Askerliğini yapan müzisyenlerden alelacele oluşturulmuş orduevi orkestrası bile çalmaz istek parça. Bu yıl İstanbul’da The Prog Years turneleri çerçevesinde seyrettiğimiz Jethro Tull bile en ünlü parçası “Thick as a Brick” i söylememiştir konserde mesela. Ama kimse de niye söylemiyorsun kardeşim diye Ian Anderson’un boğazına yapışmamıştır tabii ki. Biraz taciz faktörü de vardır istek parça işinin içinde: ister DJ olun, ister müzisyen, ya da benim gibi müzikli sohbet yapımcısı olun, istek parça tedirgin eder icracıyı. İsteği geri çevrilince bozulan dinleyici faktörü de var tabii işin içinde. Onur Şener faciasında tabii çok uç bir örneğini yaşadık istek parça konusunun. Bir de tabii özellikle alaturka müzik alanında inanılmaz bir  repertuara sahip sanatçılar var, Bülent Ersoy gibi. Klasik alaturka repertuara full hakimiyetinin yanısıra, güncel eserlere de hakim olan.  Yıllarını gazino sahnelerine vermiş alaturka müzik sanatçılarının istek parça alması normal gözükebilir. Ama siz bir rock ya da jazz barda müzisyene şunu çal, bunu çal diye müdahale edemezsiniz. Müzisyen hazırladığı parçayı ve setlisti icra eder, dinleyiciye de keyfini sürmek düşer. Repertuarında olması gereken klasikleşmiş demirbaş parçalardan gelebilecek isteğe de canı isterse cevap verebilir. Ben Clubhouse Metal Oda yayınlarında istek parça çalmıyorum mesela. Bir iki yayında artık backchannel mesajlarındaki ısrarın dozu kaçınca çaldığım olmuştur, ancak genel olarak belli bir konsept ya da konu üzerinden götürdüğüm yayınımda, önceden belli olan playlistimin dışına çıkmıyorum. Çünkü çıkarsam, çalacağım istek parçanın iğreti duracağını ve bütünü bozacağını biliyorum.

Tabii ki şunun da altını çizmek lazım: siz bir mekanda bir müzisyeni para vererek dinliyorsunuz diye, benim istediğimi çalmalı, parasını verdim ya arsızlığına kapılma hakkınız yoktur. Ancak ne yazık ki, sadece yaşadığımız şehir ya da ülke değil, tüm dünyanın giderek magandalaştığı çağımızda, özellikle parası olup kültür ve zarafet sahibi olmayan insan adedi giderek artmakta. İnsanları birleştirici, iyileştirici özelliğe sahip müziğin ve enstrümanından tek bir temiz nota çıkarmak için o enstrümana ömrünü veren müzisyenin kutsallığını ayaklar altına almıştır Onur Şener cinayeti. Genç yaşında hayattan ve güzelim ailesinden koparılan Onur’u katledenlerin hak ettikleri cezayı almaları ve dünyanın hiçbir yerinde benzer bir olayın bir daha yaşanmaması dileğiyle müzik camiasının, ailesinin ve sevenlerinin başı sağolsun diyorum.

©2021@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”