Metal Oda, 5 Ağustos 2024’te Freedoom Metal Festival İstanbul konseri öncesinde Tunuslu metal grubu MYRATH grubunun yapımcısı, bestecisi ve klavyecisi Kevin Codfert ile konuştu.


10 yıl aradan sonra İstanbul’da sahne alacaksınız. Freedoom Festivali’nde Ukrayna’dan Jinjer, Yunanistan’dan Villagers of Ioannina City ve Türkiye’den Sülfür Ensemble ile aynı sahneyi paylaşacaksınız. KARMA Tour’un ortasındasınız ve Ekim ayında Fransa’da uzun bir gösteri programınız var. Turne nasıl gidiyor ve Türk hayranlarınızla bir kez daha buluşmak konusundaki hisleriniz.
Dünyayı gezmek ve hayranlarımızla tanışmak bizim için her zaman özel bir şey ve her zaman da özel bir şey olacak.
Bazı gruplar kendileri için müzik yapıyor ama biz Myrath’ta insanlar, halklar için müzik yapıyoruz, ne kadar çok yolda olursak o kadar mutlu oluyoruz.
Evet. Her şey harika gidiyor, bu yaz çok güzel festivallere katılıyoruz ve İstanbul’a geri döndüğümüz için mutluyuz!
Fransa’daki turnenin hemen ardından yeni albüm için yeni besteler üzerinde çalışmaya odaklanacağız.

(Kevin Codfert – Myrath)

Metal müzik dünyasında çok özel bir yeriniz var: MYRATH, bu güçlü metal soundunu anavatanlarından gelen folklorik öğelerle birleştirmeyi başaran olağanüstü gruplardan biri. Her ne kadar oryantal metal olarak adlandırılsa da, müzik bakımından asla “oryantal” olmadan çokça “metal” kanımca. Ayrıca metal müziğin en iyi vokallerinden biri olan ve grubun sounduna büyük katkı sağlayan Zaher’e sahip olmanız da çok özel. Tunus halk müziğini metal ile birleştirme fikri nasıl ve ne zaman ortaya çıktı?
Biz oryantal metal yapmıyoruz aslında. Kimi gazeteciler tarafından kategorize etmesi daha kolay olduğu için bu şekilde adlandırılıyor. Evet bizimki oryantal metal değil. Myrath müziği her zaman dünyanın dört bir yanından birçok etkinin bir sentezi olmuştur. Grubun Fransız üyeleri daha çok 80’lerin Fransız müziğinden, Tunuslu üyeler ise İspanya, Tunus, Orta Doğu, Hindistan vb. halk müziğinden daha çok etkilenmiştir.
Aslında her şey Malek’in babasıyla başladı (huzur içinde yatsın) . Babası eğitimini ABD’de yapmıştı ve Tunus’a dönerken Ozzy’nin ve birkaç başka sanatçının CD’lerini getirdi. İşte o an Malek, Tunus ezgilerini ve metal müziği harmanlamanın mümkün olduğunu fark etti.
İlk albümümüz Hope’un yayınlanmasından hemen sonra, bir solist arayışına girdik. Bu sırada Zaher de bir metal grubundaydı ve bazı cover’lar yapıyordu. Onunla Sousse’de (memleketi) tanıştık ve sihir gerçekleşti.

 

(Zaher Zorgati)

Pek çok ortak unsur ve makamların kullanımı (ve tabii ki tarih) Türk ve Tunus halk müziğini birbirine bağlar: bu anlamda Myrath müziği zaten Türk dinleyicinin genlerine makamlarla kodlanmıştır. Bize en sevdiğiniz Türk geleneksel halk müziği sanatçıları ve bestecileri hakkında bilgi verir misiniz? (metal dışı)
Kulağıma oturan, beğendiğim bir sanatçı Gaye Su Akyol.

(Gaye Su Akyol)

“Believer” müzik videonuz dünya çapında neredeyse 8 milyon izlenmeye ulaştı ve çok popüler oldu. Aladdin ve Prince of Persia karışımı bu videoklip, bir antika dükkanında başlar ve adeta bir oryantal peri masalı tadındadır. Believer, en sevdiğim Myrath albümlerinden biri olan 2016 tarihli “Legacy”den. Bize bu şarkıya ve video klibine gelen tepkilerin nasıl olduğunu anlatır mısınız?
Gruba, “ICODE TEAM” adlı bir Sırp firması ile çalışmayı teklif ettim. Metal sanatçıları için çok sayıda video klip yaptılar ve 3D CGI (Computer-Generated-Imagery) konusunda uzman bir firma.
Senaryo üzerinde çok çalıştık ve çekim masraflarını karşılayabilmek için bir crowdfunding çalışması yaptık. Bu bizim ilk “gerçek” videoklip çekimimiz oldu.

(Myrath – Believer videoklibinden)

Believer şarkısının ana bestecilerinden biriydim (o zamanlar grup için resmi olarak klavye çalmıyordum). Grup bana “ Kevin, bu videoda görünmen gerekiyor !” dedi ve videoklibin başındaki aptal asistan fikri böylece ortaya çıktı. Ayrıca en iyi arkadaşım Vincent’ı da « Kral » olarak sahneye çıkması için ikna ettim. Asla unutamayacağımız bir aile deneyimiydi.
Bu videoklip (Believer) bizim için her şeyin başlangıcı oldu. Bir metal grubunun uluslararası alanda tanınmasını sağlamak çok zor, ama bazen çılgın bir video fikriyle uyanıyorsunuz ve her şey değişiyor.

 

MYRATH miras anlamına gelir ve aynı Arapça kelime Türkçemizde de vardır: biz Türkçe’de tam olarak miras bağlamında kullanıyoruz. Lütfen bize grubun adının sizin için ne ifade ettiğini ve Tunus’tan gelen müzik mirasına bir gönderme olup olmadığını söyler misiniz?
MYRATH, kökleriniz, mirasınız, nerede ya da kim olursanız olun içinizde derinlerde barındırdıklarınız, sakladıklarınız anlamına gelir. Grubun adını bulmak için çok fazla beyin fırtınası yaptık (başlangıçta isim Xtazy idi) ama bir şeylerin eksik olduğunu hissettik, sanki bu isim derinlerde yapmak istediğimiz şeyi temsil etmiyormuş gibiydi.
Hafızam iyiyse, 20 yıl önce Tunus’ta küçük bir restoranda pizza yerken “Myrath” diye telaffuz eden ilk kişi Malek’in babasıdır. Ve o andan itibaren, grup isminin bu olduğunu biliyorduk, başka bir şey değil.

 

Son albümünüz, görkemli ve güzel KARMA bu yıl Mart ayında çıktı. Bu nefis albümde To The Stars, Child of Prophecy ve Candles Cry gibi çok güçlü şarkılarınız var. Bu albüm pandeminin bir meyvesi mi? (şarkı sözleri bu yönde ipuçları veriyor sanki). MYRATH pandemiyi nasıl geçirdi Bu yepyeni şarkıları İstanbul’da canlı dinleyecek miyiz?
Bu albümün beste süreci çok özeldi. Covid nedeniyle tüm sınırların kapandığı sırada Avrupa’da turneye çıkıyorduk. Grup arkadaşlarım bana dedi ki: «Kev, ne yapıyoruz şimdi? »
Onlara Fransa’nın güneyine (evime) geri dönelim ve yarın bir çözüm düşünelim dedim. Maalesef Tunus hükümeti uçuşları kapattığı için 6 ay boyunca bir çözüm bulamadık. Böylece bizim çocuklar ve ben Fransa’nın güneyinde tam 6 ay birlikte yaşadık! Tam bir karmaşaydı: 5 grup üyesi, eşim ve köpeğim küçük bir evde, siz düşünün gerisini (ha, ha, ha).

(Myrath Karma -2024)

Biz de bu fırsatı birlikte beste yapmak için değerlendirdik. Ve bu arada, ilk kez gerçek zamanlı olarak ve bu kadar uzun bir süre boyunca yüz yüze çalışabildik.
Önceki albümlerde süreç daha dijital yürüyordu: ben internet üzerinden bir şarkıyı Zaher’e, Malek’e ya da Anis’e yolluyordum ya da tam tersi. Beyler, bu konuda ne düşünüyorsunuz, dediğimde de arkadaşlarım harika gitar riffleri, bas partileri, vokal line, yeni fikirler ve bir şarkıyı iyi bir şarkı yapan ve bir fikri gerçeğe dönüştüren tüm materyallerle geri dönüyorlardı.
Evet, İstanbul’da bu yeni parçaları çalacağız 😉

Bize MYRATH şarkı sözlerinin arkasındaki ilhamdan bahsedin lütfen.
Fransız-Tunuslu olarak çok zor şartlarda çalıştık ve zorluklarla karşılaştık (özellikle grubun ilk zamanlarında). Ve hala bir tür “gizli” ayrımcılıktan muzdaripiz. Bunu kendi gözlerimizle görüp yaşıyoruz: mesela grupta yer alan 3 Tunuslu arkadaşımız gümrük kapılarında «yeşil» pasaportlarını çıkardıklarında genellikle her şey daha kötüye gidiyor. Dünyayı dolaşırken o kadar çok sorunla karşılaştık ki, hayal bile edemezsiniz.
Tüm bunların yazıya dökülmesi gerekiyordu: ayrımcılık, karma, kendine güven, depresyon ve son yirmi yıldır karşılaştığımız her şey hakkında konuşmamız gerekiyordu (bu hayati önem taşıyor bence).
En iyi arkadaşımız Aymen Jaoudi şarkı sözlerinde bize çok yardımcı oldu ve Myrath’ın birçok şarkısını yazdı.

(Kevin ve Zaher konserde)

KARMA’dan çıkan harika şarkılar “Let it Go”, “Heroes” ve “Carry On” 80’lerin hard rock / glam metaline bolca gönderme yapıyor. Bize MYRATH’ın sound’unu etkileyen ve ilham veren rock ve metal gruplarından bahseder misiniz?
Karma’da, özellikle Fransa’dan ve dünyanın diğer ülkelerinden etkilendiğimiz 80’leri tam olarak yeniden keşfetmek istedik .Tüm MYRATH üyeleri, çocukken Guns N’Roses, ABBA, Michael Jackson hayranıydı ve tabii Veronique Sanson (Fransız piyanist). Tüm bunları Myrath müziğiyle harmanlamak istedik. Tüm bu müzikler de “mirasımızın” bir parçasıdır çünkü.

 

Tunus’ta metal müzik dinleyen geniş bir kitleniz var mı? Müziğinizi yaparken ve icra ederken ülkenizde karşılaştığınız zorluklar neler oldu?
Tunus’ta kesinlikle bir metal müzik kitlesi var: çok değiller ama bir gösteriye 8000 metalhead getirecek kadar işte. Tunus’ta hala deneyim ve altyapı eksik; insanlar hala metal müziğin amacını anlamakta zorlanıyor ama ısrarla devam etmemiz gerekiyor.
15 yıl önce Tunis şehir merkezinde yürürken insanlar uzun saçlarımızla bize uzaylı görmüş gibi bakıyorlardı. Şimdi her şey biraz daha iyi gidiyor, ancak hala “gerçek” müzik dükkanları yok. Kültür Bakanlığı metal festivallerinden veya metal müzikten kaçınmaya çalışıyor, bu da kesinlikle müzik sektörüne yardımcı olmayan bir durum.

(Freedoom Metal Festival – 05/08/2024)

MYRATH, Türkiye’de çok seviliyor. Konserinizi dört gözle bekleyen Türk hayranlarınıza bir mesajınız var mı?
En son 10 yıl önce İstanbul’da çalmıştık. İstanbul’da tekrar sahne almak sabırsızlanıyoruz. Büyülü olacak!

Lütfen bize müziğin sizin için ne anlama geldiğini tek kelimeyle anlatın.
Bizim için müzik her şey anlamına geliyor.

Söyleşimize vakit ayırdığınız için teşekkürler.

Myrath:
Malek Ben Arbia – gitar
Anis Jouini – bass
Zaher Zorgati – vokal
Kevin Codfert – besteci-klavyeci- grup yapımcısı
Morgan Berthet – davul

 

©2024@metaloda
“Her hakkı saklıdır. Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Başka yerde yayınlanamaz.”

.